"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/412 E., 2023/790 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/121 E., 2021/285 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun süre yönünden usulden reddine, erkeğin başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ailesinin kadından şikayeti nedeniyle, kadına fiziksel ve psikolojik baskı uyguladığını, erkeğin kök ailesinin tarafların gelirlerini ellerinden aldığını ve ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, sürekli avda ve hobi bahçesinde zaman geçirdiğini, kadının ailesi ziyarete geldiğinde erkeğin görüşmekten kaçındığını, kendilerini istemediğini belli ettiğini, erkeğin sürekli küstüğünü, kadına av tüfeğini doğrulttuğunu, her tartışma sonrasında boşanmakla tehdit ettiğini, kadının ve çocukların zorunlu ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadına cinsel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, çocuklara da psikolojik baskı uyguladığını, evdeki eşyalara zarar verdiğini, kadının, erkeğin tavırları değiştiğinden kendisini odaya kilitleyerek yattığını, çocukların baba yanında olduklarını ve anne ile görüştürülmediklerini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiz ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava, asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını, kadın ve ailesinin erkeğe hakaret ettiğini, kadının, aşağıladığını, yatakları ayırdığını, erkeğin hastalığında destek olmadığını, erkeğin satın aldığı ürünleri beğenmeyip çöpe attığını, erkek eşi lüks harcamaya zorladığını, kadının gelir elde etmesine rağmen birliğe katkı sağlamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, telefonunun şifresini erkekten sakındığını, erkeğin telefonundan kendisine tehdit içerikli mesaj atarak erkeğe şantajda bulunduğunu, kadının evi terk edip annesinin evine gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini, çocukların bakımı ve yemekleri ile ilgilenmediğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ile erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadının ailesine karşı yakın olmadığı, ailesi geldiğinde surat astığı, odasına giderek odadan çıkmadığı, kadın eşin ailesinin evinde kalmak istediğinde "sen burada kal, git dilekçeni ver" dediği, tanık ...'ın çocuklardan duyduğu kadarıyla erkeğin silahla kendisini öldüreceğini söylediği ve diğer tanık ...'ın da "davalı silah çektiği için davacı korkusundan ayrı yatıyordu" dediği ve erkeğin bu hareketleriyle kadın eşe duygusal şiddet uyguladığı, davalı erkeğin davacı kadına atfı kabil kusurları ispat edemediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu erkeğin tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuk 2004doğumlu Hikmetcan' velâyetinin babaya, 2009 doğumlu ...'nın velâyetinin ise anneye, verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen erkek eşin anne yanında kalan ...'nın bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Hikmetcan'ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ...' nın velâyetinin ise anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı -davalı kadın vekili süresinde sunulmayan istinaf dilekçesinde özetle; çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararında kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ispatladıkları vakıaların kadına kusur olarak yüklenmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli gerekçeli kararının kadın vekiline 29.12. 2021 tarihinde tebliğ edildiği, kadın vekilinin yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmadığı, erkek eşin 12.01.2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinin ise kadın vekiline 18.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, kadın vekilinin süresinden sonra 07.02.2022 tarihinde istinaf başvuru dilekçesini sunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348 inci maddesi gereğince, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabileceği, davacı kadının vekilinin, süresinden sonra katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulduğu, Boşanmaya neden olan olaylarda davacı- davalı kadının kusurunun bulunmadığı ancak, sürekli ve düzenli olarak asgari ücreti aşan seviyede gelir elde ettiği bir işte çalıştığı, mal varlığının bulunduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasının şartlarının oluşmadığı ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı- davalı kadının süresinde yapılmayan istinaf yoluna başvuru dilekçesinin süre yönünden reddine sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurularının kabulü gerektiğini belirterek istinaf itirazlarının değerlendirilmediğini, çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının reddi kararı dışında tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, reddedilen karşı dava, kusur belirlemesi, kadın yararına kabul edilen tazminat hükümleri, çocuk yararına hükmedilen nafakalar, velâyet, yargılama gideri, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.