Logo

2. Hukuk Dairesi2023/733 E. 2023/3537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur belirlemesine bağlı olarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı gibi hususlar gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2570 E., 2022/3462 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/24 E., 2022/209 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının sürekli tartışma çıkardığını, Almanya'da yaşamayı kabul etmediğini, erkeğin akrabalarını ve yakınlarını eve istemediğini, erkeğin her ay eşine 600-700 Euro göndermesine rağmen paranın yetmediğini söyleyerek yeniden para istediğini, ilgisiz ve asabi olduğunu, hakaret ettiğini, erkeğin çamaşırlarını yıkamadığını, ütüsünü yapmadığını ve en son 28.12.2020 günü erkeğin hiç tanımadığı kişilerle görüntülü görüştüğünü ve erkek kim olduklarını sorduğunda "sen bana karışamazsın" dediğini, tarafların o gün fiilen ayrıldıklarını ve akabinde çocuğu babasına göstermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl davadaki dilekçelerini tekrar ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiş, tarafların boşanmalarına karar verilmesi halinde erkek lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin Almanya'dan ülkeye gelmeyerek birlikte yaşamdan kaçındığını, Türkiye'de de ev tutmadığını, kadının hamilelik sürecinde ve doğumdan bir süre sonra erkeğin ablasında yaşadığını, ülkeye izinli geldiğinde eşi ve çocuğu yerine ailesi ile zaman geçirdiğini, kadının gönderilen para haricinde ekstra bir harcaması olup para istediğinde destek olmadığını, cinsel sorunları olduğunu ve tedavi görmediğini, en son olayda kadının Zoom programı üzerinden aldığı bir eğitime katılmış olduğu sırada yanına gelip hakaret ve tehdit ettiğini, darp ettiğini, bu olay sonrası fiilen ayrıldıklarını ve fiili ayrılık sürecinde de kadını maddî olarak mağdur ettiğini iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanma kararı verilmesi halinde kadın ve çocuk için ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davadaki dilekçelerini tekrarla tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın için ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL nafakaya ve kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda uzun süre ortak evi kurmayan, Türkiye’ye dönüş yapmayan, eşine fiziksel şiddet uygulayan, onu korkutan, hakaret eden ve maddî ve manevî anlamda ilgi göstermeyen erkeğin ağır, eşinin ailesine mesafeli olan ve onları evde istemeyen kadının az kusurlu olduğu ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Livanas'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 09.00'dan takip eden pazar günü saat 17.00'a kadar, her yıl temmuz ayının birinci günü saat 09.00'dan otuz birinci günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00'dan üçüncü günü saat 09.00'a kadar ve her yıl sömestr tatilinin ikinci haftası pazartesi günü saat 09.00'dan takip eden pazar saat 17:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın için ara karar ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.600,00 TL'ye çıkarılmasına ve kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, iştirak ve yoksulluk nafakasına her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış yapılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının birlikte yaşamdan kaçınarak Almanya'ya gitmek istemediğini, erkeğin ailesine mesafeli davrandığını, en son kadının erkeğin tanımadığı kişilerle telefonda görüşmesi ve erkeğin de kim olduklarını sorması üzerine kadının "sen bana karışamazsın" dediğini ve son olayla ilgili ceza kovuşturması neticesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar nedeniyle son olayın kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağını belirterek; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına az da olsa kusur yüklenemeyeceğini, erkek tanıklarının beyanının soyut olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, ortak çocuğun baba ile seyrek görüşmüş olması ve babanın ilgisiz olması nedeniyle yatılı kişisel ilişki tesisinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden temyize başvurmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönlerinden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın lehine tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, koşulları bulunuyorsa kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen fer'î miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirecek bir hâl bulunup bulunmadığı ve kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3. ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ... İbrahim'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Kader'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.