Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7347 E. 2024/3701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasını ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/680 E., 2023/930 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/550 E., 2022/33 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, kadının her gün annesinin evine gittiği eve geç saatte geldiği, erkeğin bu duruma ilişkin rahatsızlığını dile getirmesi halinde kadının erkeğin kendisine karışmayacağını söyleyerek hakaret ettiği ve rencide edici davranışlar sergilediği, kadının çocukları ile ilgilenmediği, kadının annesinin evine gitmesi nedeniyle ortak konuta misafir gelemediği, kadının arkadaşının elektrik fatura kaydını kendi üzerine aldığı, arkadaşının faturayı ödememesi nedeniyle erkeğin bu borcu ödemek zorunda kaldığı, kadının işlemiş olduğu sahte fatura suçundan 13 ay ceza evinde kaldığı, kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna daha çok ilgi gösterdiği, ortak çocuğu darp ettiği, çocuğu okula götürmediği, davacı erkek ile görüştürmediğini, kadının iddialarını kabul etmediği, annesinin hastalığı nedeniyle yanına gittiğini, kadının çocuk yanında alkol kullandığını, kadının babasına hakaret ettiğini darp etmeye çalıştığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin anne ve babasının yaptırmış olduğu binaya taşındıktan sonra aralarında sorunla başladığı, erkeğin iddialarını kabul etmediği, çocuklarıyla ilgili bir anne olduğu, okula düzenli olarak götürdüğü, erkeğin akşam geldiğinde annesinin yanına gittiği ve gece geç saatlerde kadar evi ihmal ettiği, kadının annesinin yanın a giderken erkeğe haber verdiği, arkadaşının faturasını ona insani anlamda yardımcı olmak için üzerine aldığı bu olayın flört döneminde yaşandığı arkadaşının borcunu ödediği, eski iş yerindeki patronunun hatası yüzünden ceza evine girdiği bu olaydan sonra evlilik birliklerinin devam ettiği, ortak çocuğa şiddet uygulamadığını erkeğin çocuğu kaçırdığını iddia ederek erkeğin davasının reddine, ortak çocuğun geçici velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı boşanma kararı verilebilmek için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerektiği, somut olayda toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanından; erkek eşin kadın eşe yönelik evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin dayanmış olduğu vakıaları ispatında dinlettiği tanıkların anlatımlarının yer, zaman içermediği, taraflardan aktarılan görgüye dayanmayan, sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcılıktan uzak davacı tanık anlatımlarına itibar edilemediği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında davada davacı erkek eşin dayanmış olduğu hiçbir olguyu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddialarını ispat ettiği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasının şartlarının da gerçekleştiği, taraflarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu 182 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.