Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7354 E. 2024/4405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/665 E., 2023/1078 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/34 E., 2022/1003 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın, davalı erkek vekili ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 66 ıncı maddesi uyarınca, fer'î müdahale talebi tahkikat tamamlanıncaya kadar mümkün olup, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın temyiz aşamasında müdahale dilekçesi vererek kararı temyiz ettiği anlaşılmakla, yargılama aşamasında taraf sıfatını almadığından, temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Bu durumda davacı kadın vekili ve davalının temyiz temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ortak cocuklara ve eşine karşı sistematıik olarak uyguladığı fiziksel şiddet uyguladığı, şiddetin işkence boyutuna ulaşarak tüm aile üyelerini maddî ve manevî olarak etkilediği, kadına ise kusur izafe edilemediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların uzman raporundaki görüş doğrultusunda velâyetlerinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olduğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu; gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında " her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 18.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 3. günü saat 18.00 arasında, sömestr tatilinin 1. günü saat 10.00’dan 7. günü saat 18.00’a kadar, her yıl babalar günü saat 10.00 ila 18.00 arası ve yaz döneminde her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 31. günü saat 18.00'e kadar" kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle her biri için aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir karar tarihi itibariyle aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devam ile 4.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tedbiren durdurulmasını istediklerini, baba ve çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, uyuşturucu maddenin etkisindeyken hem müvekkiline hem de çocuklara kötü muamele ve işkence yaptığını, İnegöl 5 Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/10 Esas sayılı dosyasının delil olarak celp edildiğini, bu dosyadaki beyanların yeterince incelenmediğini, ortak çocuklarla uyuşturucu kullanan, tedaviyi reddeden baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuklar için tehlike arz ettiğini beyan ederek, çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocuklarının yaşlarının küçüklüğü, anneye olan ihtiyaçları ile davalının suça eğilimli kişiliği düşünüldüğünde, mahkemece yaşı küçükler ile baba arasında kurulan kişisel ilişki sürelerinin azaltılmasının yaşı küçüklerin menfaatlerine olacağı gerekçesi ile; istinaf başvurusunun çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuklar ile baba arasında, "her ayın 1. hafta sonları Pazar günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına", kurulan kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek ve davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin yüksek derecede uyuşturucu bağımlısı olduğunu, kullanmış olduğu kimyasal uyuşturucuların etkisinde iken sadece davacı anneye değil çocuklarına da işkence ve fena muamele yaptığını, uyuşturucu maddenin etkisinde iken gördüğü halüsinasyonların etkisi ile çocuklara işkence yaptığını beyan ederek; çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile çocukları ile arasında kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı kadının velâyet görevini yerine getiremediğini beyan ederek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü, 324 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek ve davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Fer'î müdahale talebinde bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz başvurusunun REDDİNE,

2. Davacı kadın vekili ve davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.