"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1321 E., 2023/1305 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/769 E., 2023/356 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçe ile hüküm arasında çelişki olştuğu gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin evlenmeden önce davalıya engelli olduğu bilgisini verdiğini, davalının önceki evliliğinden olma iki çocuğunun bakımını üstlenebileceğini bildirdiğini, fakat davalının devam eden süreçte kendi anne ve babasının da bakımını üstlenmesini istediğini, baskı yaptığını, tartıştığını, davalının ailesinin evliliğe olumsuz müdahalelerde bulunduğunu, kısıtladıklarını, harçlık vermediğini, küçük düşürdüğünü, davalının evliliğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, küfür ettiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, sözel ve psikolojik şiddete maruz bıraktığını, aralarında sevgi ve saygının kalmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, kendisine küfür ve hakaretler ettiğini, harcamalarının kendisi için değil evi için olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.04.2022 tarih ve 2021/470 Esas-2022/273 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin, kadını tehdit ettiği, tarafların sık sık tartıştıkları ve tartışma sırasında davalının bağırma seslerinin geldiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek usulsüz tebliğ, davacı kadının manevî tazminat talebi olmasına rağmen maddi tazminata hükmedilmesi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü ve miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2022 tarih ve 2022/1675 Esas-2022/1662 Karar sayılı kararı ile, gerekçeli kararın ,tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerektiği, davacıya yapılan tebliğlerin " tebliğden haberdar edilen komşunun isminin isim vermekten imtina ettiği belirtilerek ad-soyad olarak belirtilmemesi "nedeniyle usulsüz olduğu gerekçesi ile; taraflara ön inceleme duruşma gününün usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve müteakip işlemlerin tamamlanarak karar verilmesi, hüküm ve gerekçe arasındaki çelişkinin giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin kadını tehdit ettiği, tarafların sık sık tartıştıkları, tartışma sırasında davalının bağırma seslerinin geldiği kadının ise; sık sık Sivas'a ailesinin yanına gidip uzun süreli kaldığı, erkek eşe hakaret ettiği, evlenmeden önce kabul etmesine rağmen evlendikten sonra davacının davalının çocuklarını ortak konutta istemediği evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı kadınır ağır erkeğin ise az kusurlu olduğu, ağır kusurlu kadının nafaka ve tazminata hak kazanamayacağı gerekçesiyle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının18.04.2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar devamına, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde tanık delilline dayanmadığı, ön inceleme duruşmasında verilen süre sonrasında tanıklarını bildirdiğini, usule aykırı olarak sunulan ve dinlenilen tanıkların beyanları ile kadına kusur yüklenerek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğuna karar verildiği, tanık deliline dayanmadığına göre dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmayacağı ve tanıkların beyanları hükme esas alınarak kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, erkek eşin istinaf kanun yoluna başvurmadığından, mahkemece erkeğe izafe edilen kusurların kesinleştiği, gerçekleşen ve kesinleşen kusurlu davranışlara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkek eşin tam kusurlu olduğu,boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevi tazminatın ve nafakanın miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.