Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7357 E. 2024/2074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat miktarları ve çocuğun bakım giderlerine ilişkin ara karardan dönülmesinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/537 E., 2023/830 K.

DAVA TARİHİ : 18.12.2019

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/447 E., 2021/675 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının tarafların özel hayatını başkalarına anlattığını, ailesiyle sürekli sorun yaşadığını, erkekten bunun hesabını sormasını istediğini, evin düzenini sağlamak konusunda özen göstermediğini, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladığını, erkeği evden kovduğunu, sürekli ayrılmakla tehdit ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin agresif olduğunu, ortak ikametin sürekli düzenli olmasını istediğini, ailesine kötü davrandığını, cinsel birliktelik kurmak istemediğini ve cinsel şiddet uyguladığını, evlilik hayatı ile ilgili konuları ailesine anlattığını, sürekli kavga çıkardığını, ortak çocuğu elinden almak ve boşanmakla tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, bağırıp boşayacağını söylediğini, eve geç geldiğini, evi terk ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata ve bir kısım ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ziynet alacağı talebinin eldeki dosyadan tefrik edildiği, erkeğin küçük çocukları olmasına rağmen evin fazlaca düzenli olmasını istediği, agresif tavırlar sergilediği, kadının annesine kötü davrandığı, cinsel birliktelik kurmak istemediği ve cinsel şiddet uyguladığı, evliliklerine dair konuları kendi ailesine anlattığı, ufak şeylere sinirlendiği, küçük şeylerden kavga ettiklerinde çocuğunu elinden almakla ve boşanmakla tehdit ettiği, hakaret ettiği, kadının annesinin evine giderken çocuğun tırnak makasını unuttuğu için kavga ettikleri ve kadına yolda bağırdığı ve annesine kadından boşanacağını söylediği, iyi anne olmamakla suçladığı, fiilen birlikte yaşadıkları son iki ay eve geç geldiği, akabinde evi terk ettiği, kadının ise evlilik birliği içerisinde cinsel hayatlarına ilişkin konuları arkadaşlarına ve ailesine anlatarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği, boşanmak isteyerek anlaşmalı boşanma protokolü hazırlattığı, bu hale göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verildiği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak, çocuk lehine nafakaya hükmedildiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine verilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın lehine karar kesinleştiğinde toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ara karar ile ortak çocuk lehine verilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye artırılmasına, iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuğun bakıcı giderinin yarı yarıya ödenmesine ilişkin ara karardan rücu edilmesine, 13.000,00 TL maddî ve 13.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, tazminatlara yasal faiz talebi hakkında bir karar verilmemesi, ortak çocuğun bakıcı giderinin taraflarca yarı oranında ödenmesine ilişkin ara karardan rücu edilmesi, erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iştirak nafakasının bakım giderlerini de kapsadığı, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuğun bakıcı giderinin taraflarca yarı oranında ödenmesine ilişkin ara karardan rücu edilmesine yönelik verilen kararın isabetli olduğu, kadına kusur olarak yüklenen boşanmak isteyerek anlaşmalı boşanma protokolü hazırlatmak vakıasının kusur olarak değerlendirilemeyeceği, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ekonomik sosyal durumu, çalıştığı ve düzenli gelir sahibi olduğundan yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu ve kadının tazminatlara uygulanmasını istediği faiz talebinin karşılanmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın lehine 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek,asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının reddi, ortak çocuğun bakıcı giderinin taraflarca yarı oranında ödenmesine ilişkin ara karardan rücu edilmesi, erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü ile kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tazminatların miktarları, erkek yararına tazminata hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun bakım giderlerine ilişkin ara karardan dönülmesinin yerinde olup olmadığı, iştirak nafakasının miktarı, velâyet düzenlemesi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.