Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7377 E. 2024/3503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan aile konutu şerhi konulması davasında, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve davalı banka yönünden husumetin mevcut olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının aile konutu şerhi konulması için tapu müdürlüğüne başvurmadan dava açmasının hukuki yararın yokluğuna sebebiyet verdiği ve davalı bankanın, taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırdığı için husumetin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/768 E., 2023/978 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/1185 E., 2022/202 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak hane olan .. Mah. 1518. Sokak 12/2 .../Ankara adresinde bulunan taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını vekâleten talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının açmış olduğu aile konutu şerhi davasının, Mahkemenin 2019/1489 Esas sayılı boşanma dava dosyasından ayrıldığını, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek kaydı görülmesi nedeniyle lehine ipotek tesis edilen Türkiye Vakıflar Bankası davaya dahil edilmişse de; güncel tapu kaydı alındığında taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı, taşınmazın tapu kayıtları celp edildiği, davacı tanığın beyanına başvurulduğu; tarafların 22.02.1988 tarihinde evlendikleri, boşanma davasının ise 02.07.2019 tarihinde açıldığı, davalı eş tarafından taşınmazın evlilik birliği içerisinde 24.03.2004 tarihinde satın alındığı, davacı tanığı ...'nin beyanlarından sabit olduğu üzere; davacı ve ortak çocuk olan tanığın dava konusu edilen taşınmaza dört yıl önce taşındıkları, daha öncesinde bir gecekonduda oturdukları, davalının gecekonduda otururken yurt dışına çalışmaya gittiği, annesiyle davalı babası arasında problemin olduğu, davalı babasının yurt dışında başka bir kadınla ilişkisinin mevcut bulunduğu, dava konusu edilen taşınmaza davalının hiç gelmediği, başka yerlerde yaşadığı, davacı ve ortak çocuğun buraya taşındığı, davalının bu durumu duyduğu fakat ses çıkarmadığı, halen taşınmazda ikamet ettikleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 186 ncı maddesinde belirtildiği üzere; eşlerin oturacakları konutu birlikte seçmelerinin gerektiği, davalının yurt dışında olması nedeniyle davacı ve ortak çocuğun Büyük Kayaş Mahallesindeki dava konusu edilen taşınmaza gelmediği, yurt dışından döndükten sonra da ortak haneye hiç uğramadığı, sonrasında aralarında boşanma davasının görüldüğü, 4721 sayılı Kanun'un 186 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında ortak seçilmiş bir hane olmadığından, dava konusu edilen taşınmazın ortak hane vasfını kazanmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, türkiye vakıflar bankası davaya dahil edilmiş ise de ipoteğin kaldırılmış olduğu anlaşıldığında banka ile ilgili davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; erkeğin dava konusu taşınmazı ortak konut iradesi ile edindiğini ve ailesinin bu konutta yaşamasına rıza gösterdiğini, bu haliyle ispatlanan davanın kabulü gerektiğini, erkek vekilinin, boşanma dava dosyasından tefrik edilen eldeki davada kendisini vekil ile temsil ettirmemesi nedeniyle erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava konusu olan davalı adına kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaza aile konutu şerhi konulmak üzere dava tarihinden önce tapu müdürlüğüne yapmış olduğu bir müracaatının bulunmadığı, nitekim davacı vekilinin de 08.09.2021 tarihli dilekçesi ile idari mercilere başvurulmadığını bildirdiği, davacının 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince fiilen ya da hukuken tapu müdürlüğüne başvuru yapmasını engelleyen bir durumun varlığını da iddia ve ispat edemediği, bu nedenlerle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, buna göre davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetli görülmediği, daha önce açılan boşanma davasından tefrik edilerek eldeki davada yargılamaya devam edilen aile konutu şerhi konulması davasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine ilk derece mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davalı ...'ye yöneltilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dahili davalı Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş.'ye yöneltilen davanın hukuki yarar husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini ve istinaf dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığı, davalı banka yönünden husumet yokluğundan ret kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü, 115 inci, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 186 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.