Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7379 E. 2024/1005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının Yargıtay’ın bozma ilamına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uygun olarak yeniden hüküm kurduğu ve dosya kapsamına göre belirlenen iştirak nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1568 E., 2023/1185 K.

DAVA TARİHİ : 23.06.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen babalık davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; çocuk yararına iştirak nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının küçük Miray'ın babası olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama, toplanan deliller, nüfus kayıtları, taraf beyanları, İzmir Adli Tıp Kurumu Raporu ile küçüğün babasının davalı olduğunun ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ...'nın küçük Miray Avcı'nın babası olduğunun tespitine, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca 400,00 TL iştirak nafakası miktarının da az olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın yargılama giderlerine ilişkin bölümünün de hukuka aykırı olduğunu belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerekçelere göre, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşına uyumlu artan ihtiyaç düzeyi, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, annenin gelir durumuna göre bu giderlere yapacağı katkı oranı ile davalının gelir durumu karşılaştırıldığında, evlilik dışı çocuk yararına ilk derece mahkemesince dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL tedbir nafakası verilerek, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, İlk Derece Mahkemesince dosyanın adli yardım talepli açılıp, davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmekle, suç üstü ödeneğinden karşılanan giderin davada haksız çıkan taraf olan davalıdan alınarak, hazineye gelir kaydına dair hüküm kurmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı yararına mahkemece vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmadığı gerekçesi ile davacının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine, davacı yargılama aşamasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafaka miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 30.03.2023 tarihli kararı ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın iştirak nafakası miktarı yönünden bozulmasına, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iştirak nafakası miktarı dışında kalan hükümler yönünden verilen kararlar kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesince iştirak nafakasına ilişkin verilen hüküm bozularak ortadan kalktığından iştirak nafakası yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğunu, aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti ve nafaka istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının bozma ilamının amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.