"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2161 E., 2022/2504 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeninden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/413 E., 2018/968 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesi ile özetle; tarafların anlaşamadıklarını, davalı tarafın evine bakmadığını ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına çocukların her biri için 300 TL nafaka ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın iddialarının yersiz ve asılsız olduğunu, davacı ile aralarında bir sorunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 07.05.2018 tarihli sosyal inceleme raporunda davacı kadının beyanlar kısmında birliktelikleri süresince 5-6 defa eşinin kendisini darp ettiğini, en son yaklaşık 2 yıl önce eşinin kendisini dövdüğünü, çocuklarının hatırına şikayetçi olmadığını, ancak darp edildikten sonra genelde evden ayrılarak ailesinin yanına gittiğini, 5-6 kere ayrılıp barıştıklarını, her defasında eşi ve ailesinin gelip kendisini ikna ettiklerini; en son tartışmalarının geçen yılın Haziran ayında gerçekleştiğini, tartışma sonucu 15-20 gün aynı evde küs kaldıklarını, sonra yeniden tartışında kendisinin eşine dava açtığını beyan etmiş, yapılan tüm bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde davacı tanığı ...' nin beyanına konu şiddet olayların sonra yanların evlilik birlikteliklerini sürdürdükleri; zira tanık ...' nin yanlar arasında yaşanılan en son olayı ".... En son ise geçen yılın Haziran ayında halam bize gelmişti babam gürültü oluyor diye bağırmaya başladı annem niye bağırıyorsun diyince babam annemi evden kovdu..." şeklinde açıkladığı; bu nedenle tanık ...' nin beyanlarına konu şiddet olaylarının sosyal inceleme raporundaki kadının beyanı gözetildiğinde birliği sürdüren kadın tarafından affedilmiş, hoşgörülmüş kabul edilmesinin zorunlu olduğu; bu nedenle bunların hükmü esas alınamayacağı, davacı tanığı ... ...' ın "... Bu dava açılmadan önce ise ben kahvaltı hazırlarken Çiğdem bana geldi. Geldiğinde ağlıyordu yanakları kızarmıştı ne oldu diye sorduğumuzda eşinin üzerine çay döktüğünü ve tokat attığını söyledi. Bundan sonra Çiğdem kendi abisinin yanına geçti taraflar bir araya gelmediler..." şeklindeki beyanına konu anlatımın kadının aktardığı olaylara dayandığı; kadının yüzünde tanık ...' in gördüğü kızarıklığın kocanın kadına şiddet uygulaması neticesinde oluştuğunu kabul için bunu destekleyecek dosyada başkaca herhangi bir delilin olmadığı gibi sosyal inceleme raporundaki az evvel yer verilen beyanı ile de kadının davalının kendisini en son iki yıl önce dövdüğünü açıkladığı nazara alındığında açıklanılan tanık ...' in beyanına göre kocanın bu dava açılmasından önce kadına tokat attığı, üzerine çay döktüğünün sabit kabul edilemeyeceği, davacı kadının delil olarak dayandığı yukarıda yer verilen tanık anlatımları ile dayandığı vakıalardan kocanın evin ihtiyaçlarını karşılamadığı yönündeki maddî vakıayı somut şekilde ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddinin hatalı olduğu, erkeğin kusurlarının ispatlandığı gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının tarafından, sürekli şiddet gördüğü, en son yine 2017 yılı Haziran ayında şiddet görmesi üzerine evde küs kaldıkları, davalı erkeğin "boşanma davası aç" demesi üzerine davacı kadının evden ayrıldığı hususunun ispatlandığı, son şiddet olayından sonra taraflar bir müddet bir arada kalmışlar ise de, barışıp evliliğe devam etmedikleri, evde küs kaldıklarının ispatlandığı, yanılgılı değerlendirme ile tarafların bir müddet aynı konutta kaldıkları gerekçesi ile davanın reddinin yanlış olduğu, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davacının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların müşterek çocuklarının yargılama sırasında reşit oldukları anlaşıldığından velâyetleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuklar için reşit olduğu tarihine kadar aylık ayrı ayrı 250,00 TL tedbir nafakasına, müşterek çocuklar yargılama sırasında reşit olduklarından iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ,yoksulluk nafakası ödenmesine, davacı kadının talep ettiği maddî ve manevî tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili, tazminat taleplerinden feragat etmediklerini, tazminatların reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tazminatların reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun oluptaraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.