Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7388 E. 2024/1915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Türk hukuk düzenine ve kamu düzenine aykırı hüküm içermediği ve MÖHUK'ta aranan diğer şartların da sağlandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/810 E., 2023/1100 K.

DAVA TARİHİ : 25.04.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/145 E., 2018/235 K.

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili 18.04.2018 tarihli dava dilekçesi ile; tarafların Fransa'da Chalon-Sur Saone Asliye Hukuk Mahkemesinin 03 Ağustos 2016 tarih ve 14/01686 sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 01.08.2017 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararında, tarafların boşanmasına, ortak çocuk Talha'nın velâyetinin müvekkile verilmesine, ayrıca eş ve çocuk için iştirak ve tedbir nafakalarına hükmedildiğini, boşanma kararının nüfus kayıtlarına tescilini için kararın tenfizini talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek Fransa Devleti Chalon-Sur Saone Asliye Hukuk Mahkemesinin 03 Ağustos 2016 tarih, 14/01686 sayılı ve 01.08.2017 kesinleşme tarihli boşanma kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiştir. Davalı 05.06.2018 tarihli duruşmada; kendisinin boşandığından haberinin olmadığını, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesine ve sözlü beyanlarına, tarafların aile nüfus kayıt tablosuna, Fransa Chalon-Sur Saone Asliye Hukuk Mahkemesinin 03 Ağustos 2016 tarih ve 14/01686 sayılı boşanma kararına ve tüm dosya kapsamına göre: davacı ve davalının 22.01.2008 tarihinde evlendikleri, tanınması ve tenfizi istenen Fransa Chalon-Sur Saone Asliye Hukuk Mahkemesinin 03 Ağustos 2016 tarih ve 14/01686 sayılı boşanma kararı ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 01.08.2017 tarihinde kesinleştiği, somut davada tanınma ve tenfiz koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle söz konusu yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde; hakkında açılan boşanma davasından haberdar olmadığını, Fransa mahkemelerince verilen kararın ayrıca yeterli inceleme araştırma yapılmadan yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma yönünden verilen karara itirazının olmadığını, davacı lehine takdir edilen nafaka yönünden haksız verilen kararın mağduriyete neden olduğunu, yabancı mahkeme kararı ile delil toplanmadan verilen bu kararın Türkiye Mahkemelerinde tanınarak aynen tenfizine karar verilmesini yönünden itiraz ettiğini ileri sürerek verilen kararın nafakaya ilişkin tenfiz kararı yönünden kaldırılmasına istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada yabancı mahkeme karar aslının, onaylı tercümesinin, kesinleştiğini gösteren yazı ile apostil şerhinin bulunduğu, tüm dosya kapsamından; uygulanan hükümlerin Türk hukukuna ve kamu düzenine aykırı olmadığı, yabancı mahkeme ilamından davalının yabancı mahkemeye çağrıldığı, yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde, o yer kanunlarının geçerli olduğu, diğer bir ifade ile yargılamanın usulü ve tebligatın, hâkimin hukukuna (Lex fori) tabi olduğu, dolayısıyla davalının yabancı mahkemedeki karardan haberinin olmadığı, savunma hakkını kullanamadığına ilişkin itirazına itibar edilemeyeceği, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda ''tenfiz'' için aranan şartlar gerçekleştiğinden yabancı mahkeme ilamının tenfizine dair İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın nafakaya ilişkin tenfiz kararı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için açılan davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un 50 ilâ 57 nci maddeleri, 58 ile 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.