"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3432 E., 2023/1227 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/936 E., 2022/541 K.
Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliliği içerisinde 279 ada 1 parsel ve 330 ada 4 parsel sayılı taşınmazların satın alındığını, müvekkilinin herhangi bir bağışlama veya başkaca ivazsız kazandırma kastı olmaksızın taşınmazların davalı adına tescil edildiğini, söz konusu taşınmazların aslında daha çok müvekkilinin çalışma ve birikimleriyle alındığını, davalının ev hanımı olup herhangi bir mesleği ve geliri bulunmadığını, tarafların Üsküdar 7. Noterliğinin 16.06.2015 tarih ve 20259 yevmiye sayılı "Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi" ile mal ayrılığı rejimini kabul ettiklerini, çalışarak düzenli ve sürekli gelire sahip eşin aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerektiğini belirterek mal rejiminin tasfiyesiyle, şimdilik 10.000,00 TL belirsiz katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllar çalıştığını, halen de çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin ilk eşinden boşandıktan sonra ablası ile birlikte yaşadığını ve gelirini ablasına vererek biriktirdiğini, bu birimlerle taşınmazların satın alındığını ileri sürmüştür.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını, taşınmazlardan birisinin parasını müvekkilinin bir önceki birlikte olduğu, çocuğunun babasından aldığını, diğer taşınmazın da müvekkilinin ailesinin bir taşınmaz satarak alındığını, Üsküdar 7. Noterliğinin 20259 yevmiye nolu 16.06.2015 tarihli mal ayrılığı sözleşmesi ile taraflar arasında mal ayrılığı rejimini kabul ettiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Üsküdar 7 nci Noterliğinin 16.06.2015 tarih ve 20259 yevmiye numarası ile mal ayrılığı sözleşmesi yapıldığı, davacı tarafça evlilik birliği içinde alınan Çekmeköy'deki taşınmazın alımı sırasında katkısı bulunduğu ileri sürülerek katkı payı alacağı talebinde bulunulduğu, davacının ablası ...'nin evlilik öncesi davacının birikiminin bulunduğu ev alımı sırasında ablası ...'nin hesabından para çekilerek davacıya verildiği iddia edilmiş ise de verilen 15 günlük kesin süre içinde banka hesap bilgilerinin bildirilmediği, ... Bankasından gelen cevaba göre davalı tarafından 18.06.2015 tarihinde 60.000,00 TL, 18.07.2014 tarihinde 80.000,00 TL ... Yapı Tasarım İnş. San. ve Tic. şirketine havale yapıldığının banka dekontları ile sabit olduğu, davacının davasını ispatlayamadığına gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; öncelikle müvekkilinin sadece evlilik öncesi ve ablasında yaşadığı süreçteki birikimlerini ablasına verdiğinin iddia edildiğini, evlilik öncesi birikimlerin ev alımı sırasında ablasının hesabından çekilerek davacıya verildiği yönünde bir iddiada bulunulmadığını, tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmuş olan müvekkilinin ablasının bu yönde bir beyanda bulunmuş olmasının taraflarına tanığın ifadesinde geçen para miktarına ilişkin dekontu ibraz külfeti yüklemeyeceği gibi, söz konusu dekontun ibraz edilememiş olması taşınmazların alımında müvekkilin herhangi bir katkısı olmadığı sonucunu doğurmayacağını, zira müvekkilinin evlilik birliği içerisinde de çalışmaya devam ettiğini, işbu çalışmasından dolayı da gelir elde ettiğini, buna karşılık davalı ev hanımı olan ve herhangi bir mesleği bulunmayan davalının, herhangi bir geliri olmadığını, bu anlamda davalı tarafından havale yapılmış olmasının taşınmazların davalının katkısıyla alındığı anlamına gelmediğini, kaldı ki davaya evlilik birliği içerisinde satın alınmış olan iki tane taşınmaz konu edilmiş olup söz konusu taşınmazların bedelinin davalının ibraz etmiş olduğu dekontlar toplamından daha fazla olduğunu nitekim tapu kayıtlarından 330 ada 4 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin dahi 120.000,00 TL olarak gösterildiğinin, zaten 18.07.2014 tarihli ve 80.000,00 TL, 18.06.2015 tarih ve 60.000,00 TL bedelli dekontların davalı tarafından ibraz edilmiş olan 07.01.2014 tarihli adi yazılı "... İnşaattan Daire Satış Sözleşmesi"nden de anlaşıldığı üzere 279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satın alımını ispat için ibraz edildiğini; davanın taraflar arasındaki "Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi"nden dolayı mal ayrılığı rejiminden kaynaklanmakta olup davacı müvekkilin katkı payı alacağı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak araştırılması, mallar yönünden tarafların çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ile ekonomik ve sosyal durumları göz önünde bulundurularak kişisel harcamaları ve kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak mal varlığının edinme tarihi itibariyle tarafların yapabilecekleri tasarruf miktarı hesaplandıktan sonra müvekkilin katkı oranlarının belirlenmesi gerekirken taleplerine ve özellikle müvekkilin çalıştığı işyeri ünvan ve adreslerini liste halinde belirten 01.02.2022 tarihli dilekçelerine rağmen Mahkemece bu yönde bir araştırma ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda tarafların evlilikleri sırasında Üsküdar 7. Noterliğinin 16.06.2015 tarih ve 20259 yevmiye sayılı "Düzenleme Şeklinde Mal Ayrılığı Sözleşmesi" ile mal ayrılığı rejimini kabul ettikleri, davalı tarafından 16.12.2015 tarihinde edinilen 279 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 16.02.2017 tarihinde edinilen 330 ada 4 parsel sayılı taşınmaz için katkı payı alacağı istemli işbu davanın açıldığı, toplanan deliller ve dosyaya yansıyan bilgilere göre davacının yukarıda açıklandığı şekilde taşınmazların edinimlerine katkısının ispat edilemediği, taşınmazların edinim tarihleri itibarıyla davacının herhangi bir çalışmasının olmadığı, kişisel malından da katkısı olmadığı, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazların edinilmesinde müvekkilinin çalışmamasının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığı anlamına gelmediğini zira evlilik tarihinden taşınmazların edinildiği tarihe kadarki gelirlerin gözetilmesi gerektiğini, müvekkilinin evlenmeden önce ve sonra çalışmasının olduğunu, davalının ev hanımı olup gelirinin olmadığını, çalıştığı yerlerin listesi verilmesine rağmen eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, tanıkların müvekkilinin katkısını doğruladığını, taşınmazların değerinin davalının sunduğu dekontlardaki miktarlardan fazla olduğunu, 330 ada 4 parsel sayılı taşınmazın edinme bedelinin 120.000,00 TL olarak gösterildiğin, dekontların 279 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik ödemeler olduğunu, taşınmazların sadece davalının katkısı ile alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mal ayrılığı sözleşmesi yapıldıktan sonraki dönemde edinilen mallara katkının ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 203 üncü maddesi, 204 üncü maddesi, 205 inci maddesi, 242 ve 243 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.