Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7397 E. 2024/4202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katılma ve değer artış payı alacağı davasında, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olup olmadığı ve ıslah hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve yapılan yargılamaya göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, ayrıca davanın esasıyla ilgili tüm delillerin dosyada mevcut olduğu ve kanunun olaya doğru şekilde uygulandığı değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1563 E., 2023/2030 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/465 E., 2023/126 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına kayıtlı 1487 ada 11 parsel 13 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde davalının çalışarak elde ettiği geliri ve müvekkilinin düğünde takılan 13 adet 3'lü burma bilezik ile 2 adet hediyelik ve 30 adet çeyrek altının kullanıldığını belirterek; tasfiyeye konu taşınmazın dava tarihindeki sürüm değerlerinin belirlenerek; mal rejimin tasfiyesi ile, alacağın tespit edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL katılma alacağı, 1.000,00 TL değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; kooperatife davalı evlenmeden önce üye olmuş ise de ödemelerin evlilik birliği içinde de devam ettiğini ileri sürmüştür.

3. Davacı kadın vekili 20.06.2019 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkilinin 19.690,00 TL değer artış payı alacağı, 86.383,00 TL katılma alacağı belirlendiğini belirterek talep miktarını yükselterek toplam 106.073,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

4. Davacı kadın vekili 20.09.2021 tarihli dilekçesinde; 17.05.2021 tarihli son rapora göre daha önce belirli hale getirilen alacak miktarını ıslah ettiklerini belirterek; 117.255,00 TL katılma alacağı, 29.280,00 TL değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının davacının tasarrufunda olduğunu, evden ayrılırken yanında götürdüğünü, davacının katkısının olmadığını, müvekkilinin evlenmeden önce edindiği kooperatif üyeliğinin satışından elde edilen para ile tasfiye konusu taşınmazın alındığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2020/26 Esas, 2021/632 Karar sayılı kararı ile, tasfiyeye konu taşınmazın eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 23.03.2007 tarihinde davalı eş adına satın alındığı, davalının kooperatif hissesinin edinme tarihi itibariyle kişisel malı olduğu, taraflara düğünlerinde takıldığı tanık anlatımları ve sunulan fotoğraf içeriği ile sabit olan 11 adet 22 ayar 20 gram bilezik, 2 adet 22 ayar 8 gram bilezik ve 30 adet çeyrek altının niteliği itibari ile davacının kişisel malı olduğu, taraf tanıklarının beyanlarından taşınmazın davalıya ait kooperatif hissesinin satım bedeli üzerine davacıya ait ziynet eşyaların bozdurularak bedelinin eklenmesi suretiyle alındığı, kooperatif hisse bedeli üzerinden davalı lehine denkleştirme oranının ve davacının taşınmazın edinilmesi için kişisel malı olan ziynet eşyalarının bozdurulma bedeli oranının hesaplandığı, ıslahın ancak bir kez kullanılabilecek usuli bir kazanılmış hak olduğu dikkate alınarak davacının 20.06.2019 tarihli dilekçesindeki talepleriyle bağlı kalmak suretiyle karar verildiği gerekçesiyle; davanın kabulüyle, taleple bağlı kalınarak 86.383,00 TL katılma alacağı ve 19.690,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik verilen karar davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2022 tarih ve 2020/1355 Esas, 2022/1877 Karar sayılı kararı ile, 20.06.2019 tarihli dilekçenin belirli hale getirme dilekçesi olduğu, 20.09.2021 tarihli dilekçenin ise ıslah dilekçesi olduğu, ıslah dilekçesinin değerlendirilmeden ve belirli hale getirme dilekçesi esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı; ayrıca dosya arasında bulunan bilirkişi raporlarından hangi raporun esas alındığının, hangi rapora neden üstünlük tanındığının açıklanmadığı gerekçesiyle; davacı kadın vekili ve davalı erkek vekilinin başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiyeye konu taşınmazın eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 23.03.2007 tarihinde davalı eş adına satın alındığı, davalının kooperatif hissesinin edinme tarihi itibariyle kişisel malı olduğu, taraflara düğünlerinde takıldığı tanık anlatımları ve sunulan fotoğraf içeriği ile sabit olan 11 adet 22 ayar 20 gram bilezik, 2 adet 22 ayar 8 gram bilezik ve 30 adet çeyrek altının niteliği itibari ile davacının kişisel malı olduğu, taraf tanıklarının beyanlarından taşınmazın davalıya ait kooperatif hissesinin satım bedeli üzerine davacıya ait ziynet eşyaların bozdurularak bedelinin eklenmesi suretiyle alındığı, kooperatif hisse bedeli üzerinden davalı lehine denkleştirme oranının ve davacının taşınmazın edinilmesi için kişisel malı olan ziynet eşyalarının bozdurulma bedeli oranının hesaplandığı, 07.01.2023 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davacının 20.09.2021 tarihli dilekçesindeki talepleriyle bağlı kalmak suretiyle karar verildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, taleple bağlı kalınarak 117.255,00 TL katılma alacağı ve 29.280,00 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, 20.06.2019 tarihinde alacak miktarı belirli hale getirilmiş ise de, katılma ve değer artış payı alacağının karar tarihindeki taşınmazın değerine göre belirlenmesi gerektiğininden 07.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarına göre alacak miktarının ıslah edilmesi için süre talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ıslah hakkı tanınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 07.01.2023 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edilen alacak miktarında isabetsizlik olmadığı; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, 20.06.2019 tarihinde alacak miktarı belirli hale getirilmiş ise de, katılma ve değer artış payı alacağının karar tarihindeki taşınmazın değerine göre belirlenmesi gerektiğininden 07.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarına göre alacak miktarının ıslah edilmesi için süre talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ıslah hakkı tanınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hukuki nitelendirme, davanın türü, dosya kapsamında yapılan ıslah sayısı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 107 ve devamı maddeleri, 177 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.