Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7398 E. 2024/6699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz başvurusu reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/649 E., 2023/955 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/597 E., 2022/176 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddi ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının tefrikine, kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine yönelik istinaf itirazlarının tefrik edilen dosya kapsamında incelenmesine, davalı- karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin zorunlu giderlerini karşılamadığını, altınlarını zorla elinden aldığını, kahveye gidip kumar oynadığını, düzenli çalışmadığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini, kadını borçlandırdığını ve kredi borcunu ödemediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hamilelikte ve doğumda kadınla ilgilenmediğini, kadını yalnız bıraktığını ve doğum masraflarını ödemediğini, kadının annesine hakaret ettiğini ve tahditte bulunduğunu, evden kovduğunu, gece eve geç geldiğini, pavyonlara gittiğini ve kadını aldattığını, son olayda kadının ailesinin evini basarak hakaret ve tehdit ettiğini, kadına ve ailesine fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklarının masraflarını karşılamadığını iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 3.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesi mümkün değilse şimdilik 10.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, kadının hakaret ettiğini, hamile iken sigara içtiğini, son olayda kadın ve ailesi tarafından darp edildiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin düzenli bir şekilde çalışmaktan kaçındığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine hakaretler ettiği, şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, aşağıladığı, aşağılamak kastıyla lakap taktığı, ilgisiz olduğu, aşırı derecede kahvehane alışkanlığı bulunduğu, eşinin ailesine hakaretler ettiği ve kayınvalide ile kayınpederine fiziksel şiddet uyguladığı, geçimsizlikte erkeğin tam kusurlu olduğu, her ne kadar erkek tanıkları kadının da eşine fiziksel şiddet uyguladığını beyan etmişler ve kadın hakkında bu nedenle ceza davası açıldığı görülmüş ise de yapılan ceza yargılaması neticesinde kadının eyleminin meşru müdafaa sınırı kapsamında kaldığından bahisle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve mahkemece yapılan değerlendirmede de kadının eyleminin tepki sınırları kapsamında kaldığının kabulünün oluşa ve hakkaniyete uygun olacağı gerekçesi ile açılan asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davası ve ferilerinin reddi ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar için karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.200,00'er TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın lehine 60.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenilen tanık beyanları hükme esas alınmadan ve gerekçelendirilmeden ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, reddedilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hazır edilen tanıkların dinlenmemesinin adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, erkek ile husumetli olan tanık beyanlarının hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, erkek hakkında tehdit ve hakaret suçundan beraat kararı verildiğini, sunulan fotoğrafların nazara alınmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminat ve nafakalar, reddedilen tazminatlar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının tefrikine, kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine yönelik istinaf itirazlarının tefrik edilen dosya kapsamında incelenmesine, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminat ve nafakalar, reddedilen tazminatlar ve velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın ve erkek yararına maddî ve manevî tazminatın, kadın yararına yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının açtığı zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, şuç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleri ile açılan karşı boşanma davasının reddinin ve erkeğin açtığı asıl boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 161, 162, 163 ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.