Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7413 E. 2024/2197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğe ait taşınmazların edinilmiş mal olup olmadığı, davacı kadının bu taşınmazlar üzerinde değer artış payı ve katılma alacağı hakkı bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, taşınmazların edinilmiş mal olduğu ve üzerinde hak iddia ettiği değer artış payı ile katılma alacağı taleplerini ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1623 E., 2023/622 K.

DAVA TARİHİ : 07.12.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/633 E., 2022/74 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliği içerisinde edindiği İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, 290 ada, 5 parselde kayıtlı taşınmaz ile İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, 1563 Ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazların edinilmiş mal olduğunu, müvekkili için şimdilik her bir taşınmaz yönünden 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL katılma alacağı bulunmakta olduğunu, ayrıca müvekkiline takılan mücevher ve takılar bozdurulup evin alımı için kullanılmış olduğunu, bu nedenle müvekkilimin kişisel katkısından dolayı şimdilik 1.000,00 TL değer artış payı alacaklarının bulunmakta olduğunu belirterek katılma alacağı ve değer artış payı alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, söz konusu taşınmazlardan birisinin annesinden miras olarak kaldığını, diğerinin de babasından miras yoluyla kazandığı yerler olduğunu, davacı tarafın ziynetlerinin bu evlerde kullanılmadığını, davacının ziynetleri kendisinin bozdurup kullanmış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi Sarıgöl Mahallesi 1563 ada 7 parseldeki bağımsız bölümün davalı adına 04.08.2020 tarihinde intikal suretiyle tescil edildiği, intikalden önce malikin davalının annesi Nezahat Özçelik olduğu, vefatı ile davalı oğlunun intikal suretiyle işbu taşınmazı iktisap ettiği, bu haliyle evlilik birliği içerisinde edinilen bu taşınmazın davalının kişisel malı olması nedeniyle bu taşınmazdan kaynaklı davacının katılma ve değer artış payı alacağı bulunmadığı; davacının İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, Ramiyeni Mahallesi Numan Efendi Mevkiî 290 ada, 5 parselde kayıtlı taşınmazdan kaynaklı talep etmiş olduğu katılma ve değer artış payına ilişkin yapılan değerlendirmede ise, taşınmazın davalının babası tarafından 26.03.1992 tarihinde kat mülkiyeti tesisi ile edinildiği, sonrasında 18.06.2009 tarihinde davalının babası ... tarafından davalı ...'e satış yoluyla tescil edildiği, tarafların 29.06.2008 tarihinde evlendikleri, taşınmazın evlendikten bir sene sonra iktisap edildiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde bu taşınmazın babası tarafından kardeşlere bedelsiz olarak kardeşler arasında ileride sorun olmaması adına verildiği, tanık olarak dinlenilen davalının babasının 5 parselde kayıtlı taşınmazı oğluna satmadığını, kardeş payı olarak bu apartmandaki daireleri çocuklarına bölüştürdüğü, oğlundan herhangi bir para almadığını, gelininden de ziynetleri ya da para almadığını beyan etmesi, diğer tanık ...'ın beyanında eşinin aynı apartmadan 4 nolu daireye sahip olduğu, davalının da 8 nolu daireye sahip olduğu, Ümit'in bu dairenin alımı için herhangi bir para vermediği, babaları Hasan'ın sağlığında mirasını paylaştırdığını, hatta kura çektiklerini beyan etmiş olması karşısında, her ne kadar tapu kaydında bu taşınmazın satış olarak edinme sebebi gösterilmişse de eşlere devir yapan babanın gerçek iradesinin ortaya çıkarılmasının gerektiğini, Yargıtay'ın bir çok emsal nitelikli kararında mal rejiminin tasfiyesi davalarında anne veya babadan çocuğuna yapılan devir işleminin görünürdeki ya da resmi işlemin niteliğine bakılmaksızın bağış olduğu fiili karine olarak kabul edilmekte ve fiili karinenin aksinin (bağış olmadığının) güçlü ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerektiğini, davacı tarafın bu karinenin aksini ispat açısından dinletmiş olduğu tanıkların beyanları değerlendirildiğinde tanık Kübra Nur'un altınların taşınmazın alımında kullanılmadığı, borç kaydıyla eşinin kredi borcu için kullanıldığını beyan ettiği, diğer tanığın Eyüpsultan'daki evin Ümit'in babası tarafından verildiğini beyan etmiş olması karşısında fiili karinenin aksinin davacı tarafça ispat edilemediğinin kabul edildiği, bu nedenle İstanbul İli, Eyüpsultan İlçesi, Ramiyeni Mahallesi Numan Efendi Mevkiî 290 ada, 5 parselde kayıtlı taşınmazın da davalının kişisel malı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; düğünde davacıya 6 adet 24 ayar niteliğinde 18 gram bilezik, 14 ayar niteliğinde 31 gram gerdanlık, 1 adet tam altın ve 35 adet çeyrek altın ziynet eşyasının hediye edildiğini, davacı ile davalının evlendikten bir yıl sonra İstanbul, Eyüpsultan İlçesi, Rami Yeni Mahallesi 290 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalının babası tarafından satış yoluyla tescil edildiğini, davalının bu mezkur taşınmazın babası tarafından hediye edildiğini ancak bağış işleminde fazla çıkan harcı kaçırmak amacıyla satış yoluyla tescil edildiğini, davacının davalının istemesi üzerine ziynet eşyalarını bozdurup eşine verdiğini, davalının ziynet eşyalarının parasından bir miktarı hem bu evin alınması sırasında ödenmesi gereken tapu harcını hem de davalının diğer borçlarını ödemesi için davalının zoruyla verdiğini, davalı tanığının beyanında tapu masraflarının karşılandığını beyan ettiğini, yine diğer tanıkların da bu durumu doğrular ifadeleri olduğunu, tanıkların beyanlarının ziynet eşyaları hakkında eksik olduğunu, tanıkların yeniden dinlenmesini talep ettiklerini, davacının davalıya verdiği ziynet eşyalarının birebir teslimini, bu mümkün değilse güncel fiyat üzerinden tutarının davalıdan tahsilini istediklerini ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, dava konusu taşınmazlardan 7 parseldeki bağımsız bölümün davalının annesi Nezahat Özçelik'e ait iken 04.08.2020 tarihli intikal işlemiyle davalının da aralarında bulunduğu mirasçılara elbirliği mülkiyetiyle tescil edildiği; dava konusu 5 parseldeki bağımsız bölümün ise öncesinde davalının babası ... adına kayıtlı iken 18.06.2009 tarihli satış işlemiyle davalı adına tescil edildiği, davacının Eyüpsultan'da bulunan taşınmazın alımı sırasında ziynetlerinin kullanıldığını iddia ederek taşınmazların tamamında mal rejiminin tasfiyesiyle alacak talebinde bulunduğu, davalının tüm iddiaları reddederek Gaziosmanpaşa'da bulunan taşınmazın annesinden mirasen kaldığını, Eyüpsultan'daki taşınmazın ise babasının sağlığında çocuklarına paylaştırdığını belirterek davanın reddini savunduğu, taşınmazların edinim şekli ve Eyüpsultan/İstanbul 5 parsel sayılı taşınmazda davalının babasının davadışı diğer çocuklarına yaptığı tasarruflar da dikkate alındığında, davacının katılma alacağı ve değer artış payı alacaklarına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı adına kayıtlı taşınmazların, davalının kişisel malı niteliğinde olup olmadığı, davacının değer artış payı ve katılma alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.