"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1197 E., 2023/1103 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/394 E., 2023/103 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, kadına sürekli şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etmediğini, sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, defalarca evden kovduğunu, boşol diyerek dinen boşadığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ile ev eşyalarının kadına teslim edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, mahrem konuları başkaları ile paylaştığını, çocukların bakımsızlıktan bitlendiğini, babasının çocukları istememesi üzerine yanına almak istemediğini söyleyerek bırakıp gittiğini ileri sürerek boşanma talebinin kabulüne, fer'î taleplerinin reddine, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 24.02.2021 tarih ve 2020/133 Esas, 2021/135 Karar sayılı kararı ile, erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, "...Semra'nın bir suçu yok, ben onu boşayacağım..." dediği, eşinden soğuduğunu, ayrılmak istediğini söylediği; kadının da birlik yükümlülüklerini ihlal ettiği boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının ziynet alacağının kısmen kabulüne, tazminat taleplerinin reddine, kadının çeyiz eşyalarına ilişkin talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen tazminat talepleri ile kısmen reddedilen ziynet alacağı ile nafaka miktarları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi’nin 08.07.2021 tarih ve 2021/1326 Esas, 2021/1113 Karar sayılı kararı ile, boşanma ve çeyiz alacağına yönelik istinaf talebinin olmadığı; velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığı, yeniden sosyal inceleme raporu alınmasının gerektiği; kadının çalışma kaydının bulunduğu; kabulü göre de davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, "...Semra'nın bir suçu yok, ben onu boşayacağım..." dediği, eşinden soğuduğunu, ayrılmak istediğini söylediği; kadının da birlik yükümlülüklerini ihlal ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, ziynet alacağının kısmen kabulüne, çeyiz alacağının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, çocuklar için 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'u kapsamında danışmanlık tedbiri uygulanması talebinin işbu dava dosyasından tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin karar ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, davacının çalıştığını, boşanma sonrasında yoksulluğa düşmeyeceğini, çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin fazla olduğunu ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, belirlenen kusurla göre erkeğin ağır kusurlu olduğu; kadının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, bu kusurların aynı zamanda kişilik haklarını ihlal ettiği, az kusurlu kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun derecesinin düzeltilmesine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminata; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, yeni bir boşanma davası açtığını, kişisel ilişki süresinin fazla olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma hükmü kesinleştikten sonra açılan yeni bir boşanma davasının kusur belirlemesine etkili olup olmayacağı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 324 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.