"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/464 E., 2022/748 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/636 E., 2021/1641 K.
Taraflar arasında ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunun esastan ret kararına karşı, davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunun, Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli ek kararı ile reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunun reddine dair ek kararı da davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 23.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesince 03.06.2022 tarihli 2022/464 Esas, 2022/748 Karar sayılı ek karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaza davalı banka tarafından konulan 260.000,00 TL ipoteğin kaldırılması talepli davada, dava değerinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin üzerinde olduğu ve kararın temyizi kabil olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... tarafından 10.09.2014 tarihinde .... Ticaret Limited Şirketi'nin kredi borcu için Vakıflar Bankasına, tarafların 1992 yılından bu yana oturdukları Konya ili, ... ilçesi, ... mahallesi 8121 parselde 2/248 arsa paylı 2. Kat 10 nolu meskendeki aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine davalının bilgisi ve muvafakati dışında ipotek tesis edildiğini, tarafların ikamet ettiği başka bir konutun bulunmadığını, tarafların oturdukları tek meskene ipotek konulduğunu, Ankara 12. İcra Dairesinin 2017/16563 E. sayılı dosyasında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, davacının aile konutu üzerine konulan ipotekten haberinin ve rızasının bulunmadığını, ipoteğin geçersiz olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili taşınmaz üzerine 10.09.2014 tarihinde 36346 yevmiye no ile ipotek tesis edildiğini, dava dışı şirketin ödemeyi yapması için ihtarname çekildiğini ancak ödemenin yapılmadığını, Ankara 12. İcra Dairesinin 2017/16563 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, Konya 1. İcra Müdürlüğünün 2017/1606 Talimat sayıl dosyası ile satış talimatı yazıldığını, dava konusu taşınmaza kıymet takdiri yapıldığını, kendilerine tebliğ olunan kıymet takdiri tutanağında dava konusu taşınmazda kiracı oturduğunun tespit edildiğini, ipotek tesisi tarihinden bu yana geçen dört yıllık süre içerisinde davacı tarafından hiçbir meskeniyet iddiası yokken icra işlemlerinden sonra bu iddia ile dava açılmasının sebebinin satış işlemlerini sürüncemede bırakmak olduğunu, davacı ve eşinin mernis adresinin Danimarka olduğunu, taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığını, sunulan elektrik ve su faturalarının taşınmazın aile konutu olduğuna dair bir delil niteliğinde olmadığını, icra müdürlüğünce taşınmazda kiracı oturduğunun tespit edildiğini, ekspertiz tarafından evde fotoğraflamaların ve incelemelerin yapıldığını, ipotek tesis edildiği zaman taşınmaz üzerine aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığını, yapılan ipotek işlemlerin kanuna uygun bir şekilde yapıldığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2020 tarih ve 2018/1142 Esas, 2020/773 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının, davalı ... ile 05.10.1983 tarihinde evlendiği, davalı bankanın ipotek tarihinin 10.09.2014 tarihi ve ipotek bedelinin de 260.000,00 TL olduğu, dava dışı ... Turizm Şirketi lehine taşınmaza ipotek konulduğu, yapılan keşife taşınmazın bedelinin 175.000,00 TL olarak belirlendiği harca esas değerin daha fazla olmasından dolayı harcın tamamlattırılmasına gerek duyulmadığı, davacı tanığı ...'in samimi tanık anlatımlarında tarafların evinin demiryolu caddesinde olan davaya konu taşınmaz olduğu, evin davalı ...'in babasından kalma olduğu, tarafların hep burada oturduklarının beyan edildiği, samimi tanık anlatımlarına itibar edildiği, davalı banka lehine ipotek tesisine ilişkin davacı kadının muvafakatının alınmadığı, davacı kadının açık rızası bulunmadan taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmesinin 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi hükmüne aykırı olduğu bu sebeple davanın kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile Konya İli ... İlçesi, ... Mah. 8121 parsel, 2 Kat, 10 nolu Bağımsız bölümde bulunan taşınmazın aile konutu olması nedeniyle davalı ... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 28.04.2021 tarih ve 2021/65 Esas, 2021/772 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından sadece davacı tanığı ...'in beyanı ile taşınmazın aile konutu olduğunun kabulüne karar verildiği, oysa ki bu konuda herhangi bir kolluk araştırması yapılmadığı gibi davalı bankanın iddiaları doğrultusunda tarafların yurt dışında yaşayıp yaşamadıkları, dava konusu taşınmazı Türkiye'ye geldiklerinde aile konutu olarak kullanıp kullanmadıkları ve Konya 1.İcra Müdürlüğünün 2017/1606 Talimat sayılı dosyasında taşınmaz için yapılan kıymet takdirinde evde kiracı oturduğu yönündeki iddianın araştırılmadığı, ipotek işlemleri sırasında hazırlanan ekspertiz raporunun getirtilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler, tanık beyanları incelendiğinde; dava konusu taşınmazın davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının davalı ... ile 05.10.1983 tarihinde evlendiği, davalı bankanın ipotek tarihinin 10.09.2014 tarihi ve ipotek bedelinin 260.000,00 TL olduğu, dava dışı ... Turizm İlet. Kuyumculuk LTd. Şti lehine taşınmaza ipotek konulduğu mahkememizce yapılan keşife taşınmazın bedelinin 175.000,00 TL olarak belirlendiği harca esas değerin daha fazla olmasından dolayı harcın tamamlattırılmasına gerek duyulmadığı, davacı tanığı ...'in samimi tanık anlatımlarında tarafların evinin demiryolu caddesinde olan davaya konu taşınmaz olduğunu, evin davalı ...'in babasından kalma olduğunu, tarafların hep burada oturduklarını beyan ettiği, Konya Bölge Adliye 2. Hukuk Dairesinin 2021/65 Esas 2021/772 Karar sayılı ilamı sonrasında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davaya konu taşınmazda Mehmet Aktaş isimli şahsın 3-4 aydır oturduğu, adresin davacı ve davalı ...'e ait olduğunu beyan ettiği, kira ödemediği, davacının Danimarka'da oturduğunun davalı ...'in de adresinin Sarayönü ilçesinde olduğunun tespit edildiği, 31.10.2017 tarihinde Konya 1.İcra Müdürlüğünün 2017/1606 Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda evde kimin oturduğunun belirtilmediği, davalı bankadan gelen müzekkere cevabında yer alan 05.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda davaya konu taşınmazın ikamet konumunda olmadığının fotoğraflardan tespit edildiği, bu durumda ipotek tarihi itibari ile davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığı, davacının 24.05.2018 tarihinde adres kayıt sistemindeki adresini davaya konu taşınmaz olarak bildirdiği gözetilerek davaya konu taşınmazın tarafların aile konutu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı eşin aile konutu olarak kullanılabilecek başkaca bir konutlarının olmadığını, meskenin elektrik ve su aboneliklerinin sunulduğunu, müvekkilinin aile konutu olarak kullanılan taşınmaza ipotek konulmasından haberi olmadığını, davalı bankaca davacı eşin muvafakatı olduğu savunulmasına rağmen buna ilişkin bir belgenin dosyaya sunulamadığını, tanık beyanının iddialarını doğruladığını, sosyal ekonomik durumda adı geçen kişinin müvekkilinin kardeşi olduğunu evin hiçbir zaman kiraya verilmediğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili tarafından; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli 2022/464 Esas, 2022/748 Karar sayılı ek kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
3.Davacı vekili tarafından; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu ipotek değerinin 260.000,00 TL olduğu, dava değeri itibari ile hükmün temyiz edilebilir olduğu belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli ek kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 03.06.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.