Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7429 E. 2024/5865 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/402 E., 2023/1402 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/362 E., 2022/703 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili çekişmeli boşanma talebiyle sunduğu dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadını küçük düşürücü eylemlerde bulunduğunu, kadını aşağıladığını, kadına fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sosyal medyadan başka kadınlarla yazıştığını, kadını başkalarıyla kıyasladığını iddia ederek asıl davanın kabulü karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl artırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, affedilen olaylara dayanılamayacağını, asıl güven sarsıcı davranışta bulunan kişinin kadın olduğunu, kadının ... isimli kişi ile ilişkisinin olduğunu, çocuklara bu kişiye baba demeleri konusunda telkinlerde bulunduğunu, tehdit ederek boşanmaya zorladığını, erkeğe hakaret ettiğini, erkeği küçük düşürücü hareketlerde bulunduğunu, kadının çocuklara ilgisiz olduğunu, kadının sigara içip, alkol kullandığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ve erkek yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl artırılmasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2020 tarih ve 2020/113 Esas, 2020/162 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların anlaşmalı boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların karşılıklı birbirlerinden tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi bulunmadığı konusundaki beyanlarının onaylanmasına, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili, anlaşmalı boşanma sürecinde kadın tarafından erkeğin iradesinin sakatlandığı, kadının baskıları ve tehditleri dayanılmaz noktaya ulaştığından anlaşmalı boşanmayı kabul ettiği, ancak kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması ve erkeğe ağır hakaretler etmesini affedemediğinden davanın çekişmeli olarak görülmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2020 tarih ve 2020/815 Esas, 2020/838 Karar sayılı kararı ile; anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar tarafların dosyanın çekişmeli olarak görülmesi yönünden irade beyanında bulunabileceği, bu haliyle taraflara çekişmeli boşanma davasına dair dilekçelerini ve delillerini sunmak üzere olanak sağlanması ve taraflar arasında anlaşma sağlandığı takdirde, beyanların onaylanması şeklinde değil, infaz edilebilir ... hükmü kurulması gerektiği gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, sosyal medya hesapları açarak başka kadınlarla konuştuğu, ”bizim her limanda sevgilimiz var” dediği, eşini “sen de kadın mısın” diyerek aşağıladığı, eşini başkalarıyla kıyasladığı, eşini kendisine yakıştırmadığı, eşinin kullandığı aracın kilometresini kontrol edip aracın kilometresi fazla olduğunda eşine laf söylediği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı; kadının ise sigara ve alkol kullandığı, eşine “şerefsiz,seni sevmiyorum” dediği, başka bir erkekle ilişkisinin bulunduğu bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre asıl ve karşı davanın kabulüne, ortak çocuklardan ...'nın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuklardan Faruk Kerem'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuklardan Faruk Kerem yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadının kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesi, takdir edilen nafaka ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, kusur değerlendirmesi, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi, erkek yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ile ... için tedbir ve iştirak nafakası verilmemesi, kusur belirlemesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesi, takdir edilen nafaka ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, kusur değerlendirmesi, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi, erkek yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ile ... için tedbir ve iştirak nafakası verilmemesi, kusur belirlemesi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ıncı maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince, erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu ise Bölge Adliye Mahkemesi'nce esastan reddedilmiş karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davacı-davalı kadının; ... isimli komşusunu çocuklar yan odadayken yatak odasına alarak sadakatsiz davranışta bulunduğu, ...'nın ve kadının ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, kadının, ortak çocukları ...'ya baba demeleri konusunda zorlayarak duygusal şiddet uyguladığı, yine tanık ...'nın beyanlarıyla kadının erkeğe "..çabuk buraya gel, boşanmamız lazım, ben, köye getirme, arabayı getir, anahtarı da getir, herkes tetikte, oraya gelirsem ne olacaklarını tahmin edemezsin.." şeklinde ifadeler kullanarak tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3.Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu olup, gerçekleşen bu kusur durumuna göre davacı-davalı kadının manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

4.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu olup, gerçekleşen bu kusur durumuna göre davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

5. Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu olup, gerçekleşen bu kusur durumuna göre erkek yararına 4271 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde erkek yararına maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

KARAR:

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, davacı kadının manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, davacı kadının manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Faruk'a iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Seda'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.