Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7428 E. 2024/5243 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat miktarlarının tespiti ve erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, kadının uğradığı zarar ve erkeğin kusur oranına göre düşük olduğu gözetilerek, tazminat miktarı yönünden bozulmuş, diğer konularda ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/530 E., 2023/998 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/85 E., 2022/36 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı -davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; dilekçesinde her hangi bir delile dayanmayan erkek kadın ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak istediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı dava ve asıl davaya cevap dilekçesi davacı erkeğe 11.07.2020 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, erkek cevaba cevap, karşı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğe kadının engelli olduğunu, ev işi yapamadığını ve yemek dahi yapmasını bilmediğini söylediğini, erkeğin kadını her haliyle kabul ettiğine inandırdığını,erkeğin para için adam öldürdüğünü ve bundan dolayı ceza aldığını öğrendiğini ve bunun üzerine yıkıldığını, yine de destek olduğunu, erkeğin eş olarak herhangi bir yakınlık göstermediğini, eş olma yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin ihtiyaçlarını gereği gibi yerine getirmediğini, engelli olduğu için sürekli olarak küçük düşürüldüğünü ve hakaret ve tehdit dolu eylemlere maruz kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, 1.000,00 TL düğünde takılan 10 adet 3' lü burma bilezik, 20 adet çeyrek altın, 1 tane kartal araba, 1000 Euro, 1000 Dolarını aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birbirlerine karşı hakaret ettikleri, kadının evi ile ilgilenmediği, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, erkeğin ise evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocukları ile ilgilenmediği, eşine tokat attığı, tarafların birliğin sarsılmasında eşit kusurlu olduklarını, ziynet eşyasına yönelik talepte dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocuk Said Nuri’nin ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocuk ...’in velâyetinin anneye verilmesine, aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tazminat talepleri ile ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka miktarları ile vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının düşük olduğunu, ziynet alacağının reddine karar verilmesinin ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile ziynet alacağının reddi ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkek, dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak herhangi bir vakıa ileri sürmediği, tanık deliline de dayanmadığı; davacı-davalı kadının da dava dilekçesinde erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı iddiasına dayanmadığı; dayanılmayan vakıaların taraflara kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığı; tüm dosya kapsamından erkeğin kadına hakaret ettiği, çocukları ile ilgilenmediği, evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını yeterli şekilde karşılamadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği, bu durumda erkeğin davasının reddine karar verilmesinin gerektiği, ne var ki erkeğin davasının kabulü istinaf edilmeyerek kesinleştiği, böylece erkeğin boşanma davası konusuz kaldığı, bu nedenle erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine vekalet ücretine karar verilmesinin gerektiği; çocuk ...'in 09.05.2023 tarihi itibariyle ergin olduğu; kadının boşanma nedeniyle mevcut ve beklenen menfaatleri zarar gördüğü, bu kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarını ihlal ettiği bu nedenle kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının esası hakkında konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin davasında kadın yararına vekalet ücretine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata; diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kendi davası hakkında verilen kararın hatalı olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, vekâlet ücretine ilişkin itirazının istinaf incelemesinde hiç değerlendirilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu, ziynet alacağının reddine karar verilmesinin ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne ve erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararının hatalı olup olmadığı; kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davacı -davalı erkek vekilin tüm, davalı -davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Nuri'ye yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Emine'ye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.