"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2255 E., 2022/3184 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Suluova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/228 E., 2022/130 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davaları ile ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ailesinin kadını istemediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, harçlık vermediğini, ilgisiz olduğunu, kadına zorla kredi çektirdiğini ve borçları ödemeyip eşini çalışmak zorunda bıraktığını, kıskanç ve baskıcı olduğunu, eşinin telefonunu aldığını, kadının babası ortak konuta geldiğinde istemediğini belli ettiğini, eşine danışmadan kararlar verdiğini ve kadının ziynetlerini aldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve katılma alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadının katılma alacağı davası 21.03.2023 tarihli duruşmada tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının aşırı kıskanç olduğunu, tartışmalarda kendi vücuduna zarar verip rapor aldığını, aralarında bir sorun yokken eşini telefondan engellediğini, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, erkek ortak çocuğu görmeye gittiğinde kadının ailesinin erkeğe kazma ve taş ile vurmaya çalıştığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşini "seni öldürürüm, seni döveceğim, sen gününü görürsün, seni vururum" diyerek tehdit eden, fiziksel şiddet uygulayan, arkadaşlarıyla görüştürmeyen, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, harçlık vermeyen, eşiyle ilgilenmeyen, eşinin fikrini sormadan hareket eden, eşinin kendisi için çektiği krediyi ödemeyip onu çalışmak zorunda bırakan, kredi borcunu ödeyebilmek için borç isteyen, eşinin ailesinin eve gelmesini istemeyen, kayınpederi ziyarete geldiğinde "hoş geldin" demeyen, "senin babanı sinkaf ederim" diyerek küfür eden, ailesi kadını istemeyen ve düğün parasını karşılamayan, ortak çocuğun doğumunda doktorların sezeryan önermesine rağmen, normal doğumda ısrar eden, hastanede kadının arkadaşlarının ziyaret etmesini istemeyen ve hastanede psikolojik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmadığı; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyan ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğu ve kadına iade edilmediği gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne ve her biri 20 gr 2 adet bileziğin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 18.220,00 TL bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına iadesine ve kadının ıslah dilekçesi ile talep ettiği 14 ayar 1 çift küpe ve 14 ayar 1 adet alyans hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumu ve kusur durumu dikkate alındığında iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarının az olduğunu ve tazminatlara yasal faize hükmedilmediğini belirterek; tazminatlar ile iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ve tazminatlara yasal faize hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının gerçek dışı, çelişkili ve duyuma dayalı olduğunu, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının işe girip çalıştığını ve yoksulluğa düşmediğini, fotoğraflarda görülen ziynetlerin sahte olduğunu belirterek; her iki boşanma davası ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe "ailesinin tarafların evlenmesini istemedikleri, düğünün parasını kadının ailesinin karşıladığı, ortak çocuğun doğumunda doktorların doğumun sezeryan olması gerektiğini söylemesine rağmen normal doğum için ısrar ettiği, hastanede kadının arkadaşlarının ziyaret etmesini istemediği, hastanedeyken psikolojik şiddet uyguladığı" yönünde kusur yüklenmiş ise de yüklenen bu kusurlu davranışlardan sonra tarafların evliliklerine devam ettikleri anlaşıldığından bu kusurlu davranışların kadın tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği, affedilen hususların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği bu nedenle bu kusurlu davranışların erkeğin kusurlarından çıkarılması gerektiği fakat bu durumda dahi boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; kadının tazminatlara faiz işletilmesi talebi olduğu halde faize hükmedilmemesinin ve kadının kabul edilen ziynet alacağının 1.000,00 TL'sine dava tarihinden, kalan kısmına ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken ziynet eşyası bedelinin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ve ziynet alacağı davası ve kadının istinaf başvurusunun tazminatlara yasal faize hükmedilmemesi yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesinin gerekçede belirtildiği şekilde düzeltilmesine, 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne ve her biri 20 gr 2 adet bileziğin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 18.220,00 TL bedelinin 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 17.220,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine, kadının ıslah dilekçesi ile talep ettiği 14 ayar 1 çift küpe ve 14 ayar 1 adet alyans hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumu ve kusur durumu dikkate alındığında iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarının az olduğunu ve bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise bu durumun hangi eşin kusurundan kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının kabulünün ve erkeğin davasının reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminatlara ve kadın ve ortak çocuk yararına nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, koşulları var ise tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 İnci maddeleri, 327 inci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran...'ye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.