Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7458 E. 2024/5048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/447 E., 2023/1402 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/166 E., 2022/437 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kesinleşen kısımlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve fer'îler hakkında karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin ailesinin etkisinde kalıp eşine küfür edip şiddet uyguladığını, çalışmayarak birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının çalışmaya başlamasıyla erkeğin iş aramayı bırakıp sabaha kadar telefon ve bilgisayarla uğraştığını, eşinin maaşını kendi maaşı gibi çekip harcadığını, kadını sürekli aşağıladığını, ailesi hakkında hakaret içerir sözler kullandığını, kıskanç olduğunu, müvekkilinin iş yerine gelerek iş arkadaşlarıyla ilişkisi olduğunu iddia ederek iftira atıp rencide ettiğini, fiziksel şiddet uygulayıp ölümle tehdit ettiğini, küçük düşürüp yalancı çıkartmaya çalıştığını, hırsızlıkla suçlandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; kadının sürekli çeşitli bahanelerle evi terk edip baba evine gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini, sürekli olarak cinsel birliktelikten kaçındığını, eve gelen maaş ekstrelerinde kadının mesai arkadaşlarından birisi için eşinden habersiz tüketici kredisi çektiğinin ortaya çıktığını, 1,5 yıldır çalıştığı işten elde ettiği gelirin bir kuruşunun dahi evlilik birliğine harcamadığını, son olarak gidilen tatil dönüşü tatilde kaldıkları evden saç maşası, tişörtler ve 25.000,00 TL tutarında altının kaybolduğunun ortaya çıktığını, kadının önce kabul etmediğini ancak sonrasında zararı gidermeyi kabul ettiğini ve ardından da evi terk edip gittiğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2019 tarih ve 2018/84 Esas, 2019/663 Karar sayılı kararıyla; davalı-davacı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, davacı-davalı kadının ise erkeğin akrabasının evinden eşya çalmaktan yargılandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin yasal şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, velâyet ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarih ve 2019/2166 Esas, 2022/422 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesi ile hükmün çelişkili olduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, davacı-davalı kadının ise erkeğin akrabasının evinden eşya çalmaktan yargılandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun yüksek yararı gereğince velayetinin annesine verilmesi gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin yasal şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın çelişkili olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi ve velâyet yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun isminin ve tarafların evlilik tarihinin kararda yanlış yazılması mahallinde düzeltilecek maddi hata olduğu, davacı-davalı kadının hırsızlıktan yargılandığı, ziynetler yönünden hakkında ispat yokluğundan beraat kararı verildiği, 3 tshirt ve saç maşası yönünden ise eylemin sabit görüldüğü, ancak kadın tarafından geri verilmek üzere bırakıldıkları anlaşılmaktan ceza tertibine yer olmadığına ilişkin karar verildiği, bu haliyle erkeğin usulünce dayandığı, erkeğin akrabasının evinden bir kısım eşyalarının çalındığına ilişkin eylemin ispatlanmış olduğu, yine dosya kapsamına göre kadının eşinden habersiz kredi çektiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen fiziksel şiddet eyleminin eski tarihli olduğu, son ayrılıkta herhangi bir fiziksel şiddet eyleminin ispatlanmadığı, sonuç olarak davalı-davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşine hakaret ettiği, davacı-davalı kadının ise habersiz kredi çektiği ve erkeğin akrabasının evinde hırsızlık yaptığı, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları, taraflar yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı-davalı kadının tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek vekilinin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, taraflar yararına tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı, 174 üncü, 335 inci ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.