"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/411 E., 2023/810 K.
DAVA TARİHİ : 04.08.2020 - 05.10.2020
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/97 E., 2021/1257 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, kadının zinaya dayalı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aldattığını, Damla isimli bir kadınla zina eylemini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu kadınla konuştuğunu ve kadının cinsel birliktelik yaşadıklarını kabul ettiğini, müvekkilinin aldatılma olayını araştırması nedeniyle davalı tarafından sözlü ve fiziksel şiddet gördüğünü belirterek tarafların zina nedeniyle mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdine, çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının en ufak eleştiriye tahammülsüz davranıp her özel günde kavga çıkardığını, evlilik birliğindeki her olayı ailesine aktardığını ve ailesinin evlilik birliğine müdahale etmesine izin verdiğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmesini istemediğini, müvekkilinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını kabul ettiğini ancak zina davasının yerinde olmadığını, davacının 11.06.2020 tarihinde aldatıldığını öğrendiğini ancak müvekkili affettiğini ve 27.09.2020 tarihine kadar tarafların karı koca olarak yaşamaya devam ettiklerini, belirterek tarafların boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, evlilik devam ederken dava dışı Damla isimli bir kadın ile ilişkisinin olduğu, eşine karşı sadakatsiz davrandığı ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığından zina davasını ispatlayamadığı, davalı- davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı ve güven sarsıcı davranışları ile eşine psikolojik baskı yapan davranışları olduğu, buna karşılık davacı- davalı kadının da özel günlerde huzursuzluk çıkardığı, eşinin ailesine eşini telefon ile aramamalarını söylediği, gerçekleşen duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının zinaya dayalı davasının reddine, çocuğun fiilen anne yanında kalıyor olması ve anne yanında kalmaya devam etmesinin çocuğun gelişimi olumsuz etkileyeceğine dair bir delil bulunmaması, uzman raporu kapsamı nazara alınarak velayetin anneye tevdiine, çocuk yararına hükmolunun aylık 5000,00 TL tedbir nafakasının kararla 4000,00 TL'ye indirilmesine, 4000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin yoksulluğa düşmeyeceğinden reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davanın reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyete bir itirazlarının olmadığını ancak rapor aldırılmamasına rağmen sosyal inceleme raporu aldırıldığının gerekçede yazılı olmasının hatalı olduğunu ve af olgusunun ispatlandığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur, müvekkilinin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tazminat talepleri ve tedbir nafakası ile çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği, zina eyleminin kadın tarafından affedildiğinin ispatlanamadığı, tazminat miktarlarının ise az olduğu gerekçesiyle kadının zina davasının reddine ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, davacı-karşı davalı kadının 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi uyarınca boşanma davasının kabulüne, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın katılma yolu ile özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili özetle; zinaya dayalı davanın kabulü, kusur, müvekkilinin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası ile çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının zinaya dayalı davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin karşı davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının, yine çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarınınn hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 2 inci, 4 üncü, 6 ncı, 161 inci,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 182 nci, 327 inci, 328 inci, 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.