"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/410 E., 2023/1036 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/782 E., 2022/776 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ferilerine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının kültür farklılığı ve mizaç uyumsuzluğu, asabi ve geçimsiz bir kişiliğinin olduğunu, davalının hiç tahmin edilmeyecek yer ve zamanlarda sorunlar üreterek kavga ve tartışma ortamı yaratmaya çalıştığını, her günü kavgayla geçen müvekkilin davalı ile yaşanan son kavgadan sonra müşterek konutu terk etmek zorunda kaldığını, müvekkilin boşanmak için müracaat ettiğini duyan davalının müvekkilin yanına hızla gelerek müşterek çocuğu kendisinde bıraktığını ve cüzdanındaki parayı da alarak cüzdanı yere fırlattıktan sonra kaçarak evden uzaklaştığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkile verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî ve 100.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; kendisinin Kırgız vatandaşı olduğunu ve davalının kendisine psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine ve annesine küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, burada Türkçeyi zor konuştuğundan ve haklarını bilmediğinden kendisine sürekli baskı uyguladığını, ekte sunulan mesajları davacıya atmadığını, Türkiye'de kimsesinin olmadığını ve küçük kızıyla yalnız kaldıklarını, eşinden boşanmak istemediğini çünkü davacının kusurlu olduğunu, eşinin kendisine para vermediğini, gelişme çağında olan çocuğunun ruhsal ve psikolojik durumlarının davacının kusurlu davranışları nedeni ile alt üst olduğunu, bu nedenlerle tedbiren müşterek çocuğun geçici velâyetinin tarafına verilmesini, müşterek çocuk için 750,00TL kendisi için 750,00 TL nafakanın davacıdan alınarak kendisine verilmesini, eşi hakkında uzaklaştırma kararı verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, şayet mahkeme aksi kanatte ise 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata davalının hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2020 ve sayılı 2019/102 Esas, 2020/503 Karar sayılı kararı ile, taraflar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda açıklanan şekilde vuku bulan tarafların eylemler dolayısıyla taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin her iki tarafın da eşit derecedeki kusurundan kaynaklanan sebeplerle temelinden sarsıldığı, olayların akışı karşısında davacının davasında haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün görülmemesine göre taraflar bakımından artık evliliğin sürdürülmesini gerektirir korunmaya değer bir yarar kalmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun ortak velâyetine, 500,00-TL iştirak nafakasına, kadın lehine 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili tarafından öncelikle evliliğin nispi butlan nedeniyle iptaline, bu mümkün görülmez ise erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ile kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini yönlerinden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının reddi, kadının davasının tümü ile kabulü gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2022 tarih ve 2021/176 Esas, 2022/1776 Karar sayılı kararı ile; tarafların eşit derecede kusurlu olduğunun kabul edilmiş ancak denetime olanak verecek şekilde, tarafların kusurlu davranışlarına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hangi olayların sabit olduğu da açıkça belirtilmemiş ve taraflarca talep edilmediği, bu yönde açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı halde yeterli gerekçe belirtilmeksizin müşterek çocuğun tarafların ortak velâyetine bırakılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki bilgi,belge ve tanık beyanları dikkate alındığında davacı erkeğin davalı kadından şiddet gördüğü, eşinden hakaret duyduğu, evde yemek yapmadığı, bir kavgada şiddet sonucu yüzünde çizikler olduğu,tokata maruz kaldığı tanık beyanlarından anlaşılmış davalının kusurlu eylemleri ispat edildiği, yine davalı kadının davacı erkekten şiddet gördüğü, giyim kuşum ve makyajlarına karıştığı, yemek yapmadığı yönünde psikolojik baskıya uğradığı tanık beyanlarından anlaşılmış davalının kusurlu eylemleri ispat edildiği, her ne kadar davalı kadın davacının kendisini aldattığına ilişkin bir takım görüşme kayıtları sunmuş ise de buna ilişkin somut yan deliller sunamadığı ve davacı erkek tarafından doğrulamadığından kusur olarak dikkate alınmadığı tarafların eşit kusurlu olduğu, pedagog, psikolog ve sosyal hizmet uzmanından oluşan üçlü bilirkişi heyetinden velâyete ilişkin rapor alınmış söz konusu raporda müşterek çocuğun davacı babanın bakım ve gözetimde olacağının uygun olacağı bahsedildiği anlaşıldığından, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadına şimdilik aylık 600,00 TL tedbir nafakasının devamı ile karar kesinleştiğinde bir kereye mahsus ödenmek üzere 24.000 TL toptan yoksulluk nafakası bedelinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı, kusur tespiti, velâyet, tedbir ve yoksulluk nafakası ile yoksulluk nafakasının miktarı ve ödeme şekli ilişkin olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, nafaka ve tazminat talebinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin boşanma davasının ve ferilerinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, nafakalar, tazminatlar ve velâyete ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,
3.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yületilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.