Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7464 E. 2024/4595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, tazminat miktarı ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/828 E., 2023/1265 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/388 E., 2023/113 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma taleplerinin kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davada hayata kast sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının, çalışmasına rağmen aldığı maaşı kendi lüks harcamaları için kullandığını, ailesini benimsemediğini, müvekkilinin babasının cenazesine dahi katılmadığını, ortak çocukları da müvekkiline düşman gibi yetiştirdiğini, müvekkilinin çamaşırlarını yıkamadığını, evde yemek hazırlamadığını, sürekli telefonla oynadığını, yıllar önce yatağını ayırdığını, habersiz yurt dışı gezilerine gittiğini, haber vermeden geç saatlerde eve geldiğini, bu nedenlerle güven sarsıcı hakeretlerde bulunduğunu, müvekkiline hakaret edip aşağıladığını, müvekkilini evden kovup kapının kilidini değiştirmeyi alışkanlık haline getirdiğini, kadının iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevi tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, davasını kabul etmediklerini, erkeğin, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, birlik görevlerini yapmadığını, son yıllarda müvekkili ve ortak çocuklarla irtibatını kopardığını, huysuz, kavgacı bir kişiliğe büründüğünü, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını ve adli makamlara intikal ettiğini, hakaret edip küçük düşürdüğünü, yatmadan yatmaya eve geldiğini, koro takımına girdiğini, onlarla birlikte haber vermeden yurt dışı seyahatlerine çıktığını, tüm sosyal yaşantısını onlara göre ayarladığını, gayri ahlaki bir yaşam sürdüğünü, müvekkilinin dil bilmemesine rağmen evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorunda kaldığını, babası vefat ettiğinde cenazeye götürmediğini, kızından aldığı borç para ile cenazeye katılabildiğini, müvekkilinin hayatına kast ettiğini beyanla, hayata kast ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 250.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin asıl davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.02.2020 tarih ve 2018/696 Esas, 2020/91 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına ve tanık beyanlarına göre, her iki tarafın birbirine hakaret ettiği, erkeğin gerek 2018 yılında gerekse daha önceki yıllarda kadına fiziksel şiddet eylemlerinin bulunduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının nafaka talebinin reddine, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı-davalı erkek vekili tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise, hayata kast sebebine dayalı boşanma talebi hakkında karar verilmemesi, erkeğin davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kadının hayata kast sebebine dayalı boşanma talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, kabule göre de erkeğin sosyal ve ekonomik durumu araştırılmadan karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine iadesine, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının hayata kast sebebine dayalı boşanma talebinin ispatlanamadığı, tarafların sürekli birbirlerine karşı hakarette bulundukları, ancak erkeğin agresif kişiliği, şiddet eğilimli olması, son ayrılma olayında da kesici aletle kadının üzerine yürümesi nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu, her iki tarafında geliri bulunması sebebiyle kadının nafaka talebinin reddine, boşanmakla eşinin maddi desteğinden mahrum kalacak olan ve boşanmaya sebebiyet veren olaylar nedeniyle kişilik hakları zedelenen kadın lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının hayata kast sebebine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 100.000,00 TL maddi ve 90.000,00 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi, manevi tazminat ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hayata kast sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, erkeğin asıl davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi, manevi tazminat ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hayata kast sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, erkeğin asıl davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının hayata kast sebebine dayalı boşanma talebinin ispatlanıp ispatlanmadığı, evliklik birliğinin sarsılması sebebine dayalı asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddi ve manevi tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin reddedilen manevi tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı-davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir suretinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.