"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/615 E., 2023/898 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/564 E., 2022/22 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının ilgisiz olduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, bıçakla yaraladığını, eylemleri nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiğini, Ankara 5. Aile Mahkemesinin 2017/2255 Esas sayılı dava dosyasından boşanma davası açtığını, 2018 yılı başlarında davadan feragat ettiğini, barışma sonrasında davalının davranışlarının aynen devam ettiğini, ortak çocuğu kreşten alıp ailesinin yanına götürdüğünü, gece geç saatlerde getirdiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ev işlerine yardım etmediğini, evde sürekli telefon ve televizyonla vakit geçirdiğini, tehdit ettiğini, ortak çocuğu hastaneye götürmediğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir -iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, Ankara 12. Asliye ceza mahkemesinin 2016/473 E sayılı dosyası ile Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini, darp raporu, tanık vs. hiçbir delil yokken, sadece kadının iddiası ile karar verildiğini, kadının kazandığı parayı çoğu kez kendi ihtiyaçları için kullandığını, lükse düşkün olduğunu, aşağıladığını, iftira atığını, öldürme amacı ile yaraladığını, ortak çocuğa şiddet uyguladığını, ihmal ettiğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2018 yılında taraflar arasında görülen boşanma davası sürecinde tarafların barışarak davadan feragat ederek evlilik birliğini sürdürme kararı aldıkları, sonrasında aralarındaki geçimsizliğin devam ettiği, erkeğin evilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, ortak çocuğun sağlık sorunları ile ilgilenmediği, küçüğü sık sık kök ailesinin yanına götürerek geç saatlere kadar vakit geçirdiği, küçüğün uyku düzenine özen göstermediği, eşine yönelik ekonomik, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı hususlarının sabit olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, ortak çocuk ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında; evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmeyen eşine fiziki ve sözlü ve ekonomik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu bulunduğu, kadına atfı kabil kusur bulunamadığı, boşanmadan sonra kadının boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin haleldar olduğu, en azından eşinin ekonomik desteğinden mahrum kaldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yönelik sözlü ve fiziksel şiddetin, kadının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, sosyal inceleme raporu, küçüğün anne bakım ve şefkatine ihtiyacı, anne yanında yaşadığı düzene alışmış olması, çevre değiştirmenin küçüğün yararına olmayacağı, velâyeti anneye tevdi edilen küçük için, küçüğün ihtiyaçları, tarafların mali sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik ve sosyal koşulları gerekçesi ile karşı davanın reddine asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davası, kusur belirlemesi ve fer'îleri ile kendi davasının reddi bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Kanun'una uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, erkeğin davasının reddine karar verilmesinde, ortak çocuğun yaşı, anne ilgi ve sevgisine ihtiyacının olması, velâyet hususundaki beyanları, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporu, çocuğun üstün yararına uygun olduğu anlaşılan velâyet ve kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında, velâyeti anneye verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, maddî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, manevî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı -davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kadının davası ve fer'îleri, kusur belirlemesi, reddedilen karşı dava ve fer'îleri, velâyet düzenlemesi yönünden kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve nafaka ve miktarları, asıl davanın kabulü ile reddedilen karşı dava noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davalı erkeğe kusur olarak yüklenen eşine karşı sözlü şiddet uygulama ve ortak çocuğun sağlık sorunlarıyla ilgilenmeme vakıalarının ispatlanmadığının, ispatlanmayan vakıaların kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığının; belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurları uyarınca erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı -davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.