Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7470 E. 2024/5652 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarı ve maddi manevi tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek, boşanmaya, velayetin anneye verilmesine, iştirak nafakası ile maddi-manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/544 E., 2023/931 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/149 E., 2022/74 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; birçok kez erkekten fiziksel şiddet gördüğünü, hatta kolluk kuvvetlerinin kadını kurtarmak için erkeği bacağından vurmak zorunda kaldıklarını, sürekli hakaret ettiğini, alkol kullandığını, pavyon alışkanlığı olduğunu, kadını kovduğunu, tehdit ettiğini, ailesine hakaretler ettiğini, başka kadınlarla ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılması, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın faiziyle birlikte tahsili ve ortak çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; aleyhe iddiaların doğru olmadığını, kadının en ufak tartışmayı büyüterek evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, sıklıkla erkek aleyhine asılsız suç duyurularında bulunduğunu, dava dilekçesinde dayanılan birçok olayın asılsız olduğunu, kaldı ki daha önce kadının aynı olaylara dayanarak açtığı boşanma davasından sonra tarafların barışarak bir araya geldiğini, affedilen olaylara dayanılmasının söz konusu olamayacağını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin "hakaret, fiziksel şiddet, pavyon alışkanlığı, birlik yükümlülüklerini ihmal etmek, müşterek haneye bazen hiç gelmemek" eylemleri sebebiyle, kadının ise "yemek, temizlik gibi işleri zaman zaman ihmal" eylemleri sebebi ile kusurlu olduğu, tarafların kusurlu eylemlerinin kıyaslanmasında kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 20.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; kadın lehine verilmeyen yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu yönleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; bir tanıklarının dinlenmemiş olması, daha önce açılan ve açılmamış sayılmasına karar verilen boşanma davası henüz kesinleşmediği gibi yaptıkları derdestlik itirazının değerlendirmeye alınmamış olması, kusur belirlemesi, kadın lehine verilen maddî-manevî tazminat yönleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından açıkça istinaf konusu yapılmayan boşanma hükmünün kesinleştiği, taraflar arasında ki önceki boşanma davasında verilen açılmamış sayılma kararının kesinleşmesi ve her iki davanın tarih aralığının ve dayanılan olayların birebir aynı olmaması dikkate alındığında derdestlik itirazının reddinde ve davalı yanın ölen tanığı Ali İhsan Danacı yerine tanık bildirmeyip başkaca tanığımız yok şeklinde beyanları dikkate alındığında, bir tanıklarının dinlenmediğine ilişkin istinaf başvurularının reddi gerektiği, kadının kusura ilişkin herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, Mahkemece davalı aleyhine verilen kusurların ise ispatlandığı, tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlarının kadının kişilik haklarına zarar verdiği, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesinde yanlışlık bulunmadığı ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve evli kalınan süre dikkate alındığında tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ortak çocuğun yaş ve ihtiyaç durumu dikkate alındığında Mahkemenin belirlediği iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu, kadının mesleğinin terzilik olduğu ve mesleğini işletmekte olduğu perde dükkanında devam ettirmekte olduğu bu haliyle düzenli bir işi ve geliri bulunduğu ve boşanmak ile yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle ile kadının istinaf başvurusunun iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın için yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen maddî-manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşulları oluşup oluşmadığı, ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.