Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7471 E. 2024/3892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Velayeti anneye verilen çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakasının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir miktarda belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/862 E., 2023/1108 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/361 E., 2022/87 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2009 yılında evlendiklerini, 2014 doğumlu ikiz çocuklarının olduğunu, evliliğin ilk zamanlarından beri davalı ile müvekkili arasında geçimsizlik olduğunu, davalının evlilik birliğinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, maddî ve manevî desteğinin olmadığını, çocukların ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, evliliğin çekilmez bir hal aldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, aylık 2.000,00'er TL iştirak nafakası ve 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hiçbirinin gerçek olmadığını, sorunların tamamının ekonomik kaynaklı olduğunu, asıl kusurlunun davacının olduğunu ve açmış olduğu davanın reddini istediğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği maddî ve manevî yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalının ortak çocuklarla ilgilenmediği, davalının davacıya maddî ve manevî destekte bulunmadığı ve ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadının ailesinden maddî destek almak zorunda kaldığı, davacı kadının ise ortak çocukları davalının ailesine göstermediği ve çalışmayı reddettiği, tarafların halen ayrı yaşadıkları, biraraya gelmedikleri sabit olmakla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik birliğinin üzerine yüklediği maddî ve manevî yükümlülüklerini yerine getirmeyen, ortak çocuklarla ilgilenmeyen, davacıya maddî ve manevî destekte bulunmayan, ortak çocukların maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamayan, davacı kadını ailesinden maddî destek almak zorunda bırakan davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, ortak çocukları davalının ailesine göstermeyen ve eğitimi olmasına rağmen çalışmayı reddeden davacı kadının az kusurlu olduğu, davacı kadının evliliği devam ettirmeye zorlanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, tarafların ortak çocukları ... ve ...'nin velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, velâyetleri davacı anneye verilen ortak çocuklar ve davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı lehine kararın kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, davacının lehine 20.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen manevî tazminat ve iştirak nafakasının yetersiz takdiri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî tazminat ve davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen manevî tazminat ve iştirak nafakasının yetersiz takdiri yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü sonucundan hükmedilen nafaka miktarı ve manevî tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun " hakkaniyet ilkesi" ile ilgili dördüncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden kadın yararına ortadan KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

3-HS-ÖH-DŞ-MK