Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7493 E. 2023/4683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uygun kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan hususların yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1056 E., 2023/908 K.

DAVA TARİHİ : 13.02.2015-17.03.2017

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde; son yıllarda eşi ile olan evliliklerinin temelinden sarsıldığını, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiğini belirterek dava dilekçesine ekli protokol uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili ıslah dilekçesi ile; kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, tarafların birlikte hareket etme ve aile sorumluluklarını yerine getirme motivasyonlarının kalmadığını, kadından kaynaklanan bir takım kusurlu hareketler nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin duygusal, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsiz davrandığını, baskı uyguladığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 3.500,00 TL, ... için aylık 1.500,00 TL, kadın için aylık 7.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, boşanmaya karar verilmesi halinde aynı tutarların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamıyla miktarlara yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; karşı dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla ... erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk Nice İlkim için aylık 3.500,00 TL, ... Masal için aylık 2.500,00 TL, kadın için ise aylık 7.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, boşanmaya karar verilmesi halinde aynı tutarların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamıyla nafaka miktarlarına yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; ... erkeğin zina yaptığı ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının karşı davasının kabulüyle ortak çocukların geçici velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadının karşı davasındaki tedbir nafakası talebinin kabulüyle ortak çocuklardan İlkim için aylık 2.000,00 TL, ... için aylık 1.500,00 TL, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, kadının birleşen davası yönünden ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan İlkim için aylık 2.000,00 TL, ... için aylık 1.500,00 TL, kadın için 2.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, ortak çocuklar ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, davalı-davacı kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli ve 2018/2082 Esas, 2020/1037 Karar sayılı kararıyla; ortak çocuklardan ...'ın istinaf aşamasında ergin olması nedeniyle erkeğin bu çocuk yönünden istinaf talebinin kabulüne, kararın infazda karışıklık olmaması açısından ortak çocukların geçici ve daimi velâyeti ile ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik İlk Derece Mahkemesi'nce verilen hüküm fıkralarının kaldırılmasına, ortak çocuk Nice İlkimin geçici velâyetinin ergin olduğu tarihe kadar anneye bırakılmasına, bu tarihe kadar aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, daimi velâyet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer ortak çocuk ... yönünden ise İlk Derece Mahkemesi'nce karar altına alınan geçici ve daimi velâyet, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden kurulan hükmün aynı şekilde karar altına alınmasına, kadının tüm, erkeğin ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 18.02.2021 tarih ve 2020/6227 Esas, 2021/1501 Karar sayılı kararı kadına kusur olarak yüklenilen vakıanın erkek tarafından affedildiği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunma kusurunun kadına yüklenemeyeceği, bu sebeple erkeğin boşanma davasının reddinin gerektiği ancak kadının boşanma davasında verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin boşanma davasının konusu kalmadığından bahisle davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücreti açısından bir karar verilmesi gerektiği, ortak çocuk ... lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğundan bahisle kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönlerine ilişkin temyiz itirazlarının kabulüne, kadının sahip olduğu bir kısım taşınmazlar yönünden kira geliri elde edip etmediğinin araştırılarak kadının yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün temyiz itirazları reddedilen yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18.04.2022 tarih ve 2021/685 Esas, 2022/608 Karar sayılı kararı ile; kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun tespitiyle gerekçenin bu şekilde düzeltilmesine, erkek tarafından açılan boşanma davasının, kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği de dikkate alındığında tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına; ortak çocuk ... yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına; kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının kira gelirleri ve taşınmazlarının bedelleri dikkate alındığında yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı ... erkek vekili, aleyhine hükmedilen tazminat ve iştirak nafakası yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı ile yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.07.2022 tarih ve 2022/5914 esas, 2022/6580 Karar sayılı kararı ile; Dairece daha önce verilen bozma kararında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayacak şekilde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının ise sair temyiz itirazlarının reddiyle, kararın bu yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

3.Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarih ve 2022/1384 esas, 2022/1433 karar sayılı kararı ile; tarafların kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleriyle, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gereğince kadının tazminat talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde ... erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat ve miktarları yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise maddî ve manevî tazminat miktarları ve buna ilişkin vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.03.2023 tarihli ilamı ile yeniden kurulan maddî ve manevî tazminatlara yönelik hükmün bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmadığı gerekçesi ile davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğundan vahisle hükmün bozulmasına, kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla bozma ilamına uyulmakla; kadının, maddî ve manevî tazminat taleplerinin tam kabulü ile, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tarafların ekonomik sosyal durumlarının tam olarak tespit edilemediğini, erkeğin hali hazırda çok büyük bir borç altında olduğunu, erkeğin değil istinaf mahkemesinin mezkur kararındaki tazminat miktarlarını ödemek, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakalarını dahi ödemekte zorluk çektiğini, en küçük ihtiyacını karşılamak için dahi ihtiyaç kredisi kullanacak duruma düştüğünü, erkeğin yeni bir evlilik yaptığını, mevcut evliliğinin en az taraflar arasındaki evlilik birliği kadar kıymetli ve önemli olduğunu, bu hususun dikkate alınması gerektiğini, zina olgusunun doğru değerlendirilmesi ve sebeplerinin dikkate alınması gerektiğini, erkeğin mevcut maaşının asgari ücret olduğunu belirterek tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

... erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.