Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7492 E. 2024/5784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların kusur durumlarının eşit olduğu, bu nedenle kadına yüklenen ağır kusur ve erkeğe hükmedilen tazminatın hatalı olduğu, ayrıca kadının yoksulluk nafakası talebinin sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/124 E., 2023/1337 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2017/483 E., 2020/225 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin tutum ve davranışları nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL nafakaya karar verilmesini talep etmiş, davacı- karşı davalı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sorumsuz olduğunu, düzenli çalışmadığını, eve bakmadığını, eşini ve yakınındaki insanları borçlandırdığını, icra takibine maruz bıraktığını, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli iş değiştirdiğini, kazandığı parayı sürekli alkol ve kişisel masraflarına harcadığını, alkol aldığında kadına sıklıkla hakaret ettiğini, üzerine yürüdüğünü, tehditler savurduğunu belirterek kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadının lüks yaşama ve alışveriş düşkünlüğü olduğunu, bir başka erkekle görüştüğünü, evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, evlilik birliği içerisinde gece 01.00 ve 02.00 gibi saatlerde başka numaralarla mesajlaştığı, bu durumunda evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı hareket olarak değerlendirildiği ve kusurlu olduğu, erkeğin ise icra dosyalarında borçlu olarak görüldüğü, alkol aldığı, sürekli bir işinin olmadığının sabit olduğu, evlilik birliğinin getirdiği sorumlulukları yerine getirmediği ve kusurlu olduğunun görüldüğü, erkeğin boşanma davasından sonra barıştıkları iddiası olsa da bu durumu ispatlayamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların dava açıldıktan sonra temmuz ayı içerisinde barıştıklarını, aynı evde yaşamaya devam ettiklerini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, kadının başka bir erkekle yaşadığını ve ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yanlış olduğunu, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmemesinin yanlış olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının istinaf istemi bulunmadığından kadına yüklenen kusurların kesinleştiği, erkeğe yüklenen kusurların da toplanan deliller ile sabit olduğu, tarafların kusur durumları karşılaştırıldığında kadının, erkeğe oranla ağır kusurlu olduğu, eşit kusur tespitinin yerinde olmadığı, tarafların dava açıldıktan sonra evlilik birliğini sürdürmeye yönelik olarak bir araya gelmedikleri, bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine, yoksulluk nafakasına ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümlerinin kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, ağır kusurlu olduğundan kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan erkek lehine yasal faiziyle 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında kusur derecelendirmesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlarlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi,174 üncü maddesi, 175 inci maddesi

3.Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkek ağır, kadın az kusurlu olarak kabul edilmiş ise de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

2.Yukarıda birinci paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Davalı- karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde davalı- karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadın hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağında kadının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı ve ailesinin yardımıyla geçindiği, velâyete ilişkin sosyal inceleme raporunda ise kadının ekmek fırınında işçi olduğunu belirttiği anlaşılmaktadır. O halde davacı- karşı davalı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; çalışıp çalışmadığı, düzenli ve sabit bir gelirinin olup olmadığı, var ise gelirin miktarı itibarıyla kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılarak kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası yönünden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.