"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/129 E., 2022/1574 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/888 E., 2019/726 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadının asıl davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-dava kadın vekili dava, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 08.03.2007 tarihinde evlendiklerini, tarafların erkeğin annesi ve önceki evliliğinden olma çocukları ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin evlilik birliğinde müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, gerekli özeni ve ilgiyi göstermediğini, müvekkilinin, erkeğin askerden dönen oğlunun olumsuz tavır ve laf atmalarına maruz kaldığını, erkeğin, müvekkiline "sen suratsızsın hiç kimse seninle konuşmaz", oğlu Mert'in ise "o....çocuğu" şeklinde sözlerle hakaret ettiği, erkeğin tüm bunlara karşı kayıtsız ve sessiz kaldığını, müvekkilinin yaşadığı ağır psikolojik baskı ve hakaretler, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedenleri ile evlilik birliğinin işkenceye döndüğünü, ... oğlunun da müvekkiline tehdit içeren mesajlar gönderdiğini, erkeğin iddialarının gerçek dışı ve haklı çıkma çabası olduğunu, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddiaların ... olmadığını ve davasının reddi gerektiğini, kadının evlilik süresince kısa bir süre çalıştığını, daha sonra boyun fıtığı sebebiyle çalışmayı bıraktığını, dini sohbetlere gitmeye başladığını, cinsel birliktelik konusunda her zaman isteksiz davrandığını ancak müvekkilinin buna rağmen ... niyetle davranarak sabır gösterdiğini, müvekkilinin kadının kızına kendi kızı gibi davranmış olmasına rağmen kadının her zaman oğlu Mert ile tartıştığını, evden ayrılmadan bir gün önce Mert'e "hayvan, köpek, Allah belanı versin" şeklinde söyleyerek hakaret ve beddualarda bulunduğunu, bunun üzerine tartışma yaşadığını, müvekkilinin aralarını düzeltmeye çalıştığını ancak kadının müvekkilinin oğlunu iteklediğini ve evde yaşamak istemediğini söyleyerek evi terk ettiğini, tarafların bu şekilde ayrıldığını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadını, annesi ve ilk evliliğinden olan çocukları ile oturmaya zorladığı, ayrı konut edinmediği, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarının kadına hakaret ve ölümle tehdit ettikleri, erkeğin ise bunlara sessiz kaldığı, kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, erkeğin kusurlu davanışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların ve toplumun taraflar arasındaki evlilik birliğinden beklediği menfaatin kalmadığı gerekçesi ile, kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kadının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmadığını, kadının ayrı konut açılması talebi ve ayrı konut açılmadığı iddiasının bulunmadığını, kadına hakaret iddiasının soyut olduğunu, müvekkilinin oğlu ile kadının kızı arasındaki ve müvekkilinin haberi dahi olmadığı yazışmaların müvekkiline kusur olarak yüklenemeyeceğini, müvekkilinin kusurlu olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığını, kararın somut delillere dayandırılmadığını ve gerekçesinin ayrıntılı yazılmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kadının evi terk ettiğini, aleyhe nafaka, maddî ve manevî tazminata karar verilmesini kabul etmediklerini beyanla; kadının davasının kabulü, karşı davalarının reddi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tüm dosya kapsamı, kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunun kabulü ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, kadına yüklenecek kusur ve eksik inceleme bulunmadığı, karar gerekçesinin yeterli olduğu, dava açılmakla ayrı yaşama hakkı bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olaylarda kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının, kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların esası ve miktarlarının yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu bulunan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kadının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmadığını, ayrı konut açılması talebi ve ayrı konut açılmadığı iddiasının bulunmadığını, hakaret iddiasının soyut olduğunu, müvekkilinin oğlu ile kadının kızı arasındaki ve müvekkilinin haberi dahi olmadığı yazışmaların müvekkiline kusur olarak yüklenemeyeceğini, müvekkilinin kusurlu olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığını, kararın somut delillere dayandırılmadığını ve gerekçesinin ayrıntılı yazılmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kadının evi terk ettiğini, aleyhe nafaka, maddî ve manevî tazminata karar verilmesini kabul etmediklerini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, karşı davalarının reddi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun erkeğin davasının, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul edilebilir olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.