"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/424 E., 2023/686 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/795 E., 2022/596 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddi ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadına ve çocuklarına şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, kızlarından para isteyip vermeyince kapıyı kırdığını Endonezyalı A. İsimli kadınla eşini aldattığını, kazancını bu kadına harcadığını, ev ekonomisine katkı sağlamadığını, ses kaydı ve gönderdiği mesajlarda erkeğin bu kadından bir çocuğu olduğunu ikrar ettiğini iddia ederek, zina hukuki sebebi ile Mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili 26.03.2018 tarihli beyan dilekçesinde; kadın yararına dava süresi boyunca aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına dava sonuçlandıktan sonra ise yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle kadının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadının hakaret ve küfür ettiğini, kötü muamelede bulunduğunu, çocukları babalarına karşı kışkırttığını, kadının asabi ve geçimsiz olduğunu, erkeğin dost ve akrabalarına karşıda aynı tavrı takındığını, toplum içinde erkeği rencide ettiğini, küçük düşürdüğünü, erkeğe karşı ilgisiz olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin başka biri ile ilişkisinin olduğu, bu ilişkiden çocuğunun bulunduğu, bu kişiye banka kanalı ile para gönderdiği, çocuklarına bir çocuğun fotoğrafını gösterip kardeşlerinin olduğunu ve tanıştırmak istediğini söylediği, instagramda paylaştığı resim altında ''o kim kayınço mu'' diye yorum yapıldığı, erkeğin'' koçun oğlu oldu'' diye mesaj gönderdiği, bu nedenlerle zina'nın koşullarının oluştuğu, davanın yasal 6 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, kadın vekilinin ibraz ettiği konuşma kaydının evdeki kavga anında olay sırasında kaydedildiği, yakın tehlike nedeni ile delil niteliği taşıdığı, hukuka aykırı elde edilmiş delil niteliğinde olmadığının kabul edildiği, erkek tanıklarının anlatımlarının somut olaylara ilişkin anlatımlar olmadığı, dava dilekçesinde dayanmadığı vakıalara ilişkin (çocukların para kazanmaya başlasın oğlunuza atacam tekmeyi) beyanlarda bulundukları, erkeğin iddialarını ispat edemediği gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulü ile zina hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, tarafların özel boşanma sebebi zina nedeni ile boşanmalarına karar verildiğinden terditli olarak talep edilen genel boşanma sebebi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen boşanma davasının reddine, kadın için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle arttırılarak aylık 700,00 TL tedbir nafakası olarak devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın için yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyası kapsamında erkeğe elden kalemde tebligat yapıldığını gösteren herhangi bir tutanak ya da ıslak imzalı teslim evrakın bulunmadığını, ''cevap süresi dolduktan sonra yapılan cevap süresinin uzatılması talebinin reddine'' şeklinde ara karar verilmesinin, bu sebeple cevap dilekçesi sunma hakkının elinden alınarak savunma hakkının kısıtlandığını ve adil yargılanma ilkesine aykırılık teşlik ettiği, erkeğin çocuğu olması bile bir mucize iken davalı İlk Derece Mahkemesinin erkeğin hasta olduğu iddiasını görmezden gelinip herhangi bir hastaneye sevki dahi yapılamayarak erkeğin savunma hakkının kısıtlandığını belirterek, kusur, zina nedenine dayalı asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları, birleşen boşanma davasının reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur, zina nedenine dayalı asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları, birleşen boşanma davasının reddi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, zinanın ispatlanıp ispatlanmadığı, zina sebebi ile açılan asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, geçimsizlikte kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.