Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7523 E. 2024/3855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair iddialarını ispatlayamaması ve tanık beyanlarının yoruma dayalı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararını onayan istinaf kararının temyizen incelenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1122 E., 2023/1015 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/248 E., 2022/305 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle aile birliğini sarsacak derecede ekonomik sıkıntıya düşüldüğü, kadının maddî durum ile ilgili bilgi istediğinde erkeğin kadına bilgi vermediği, kadının kazancını erkeğe verdiği ancak erkeğin borca batık halinin değişmediği, kadının bu konuyu konuşmak istediğinde erkeğin inkar edip sert tepki vererek kadına psikolojik şiddet uyguladığı, maddî sıkıntılar nedeniyle tarafların sosyal yaşantılarının kalmadığı, ortak çocukların en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığı, erkeğin çocukları kadına karşı doldurduğunu iddia ettiği, erkeğin kendisini ailesinden soyutladığı ilgisiz davrandığı, maddî sorunlar nedeniyle faturaların ve bakkal borcunun ödenmediği kadının kök ailesinin evin döndüğü, sonrasında evlilik birliğini tekrar sağlamak için yapılan görüşmelerde kadına "yeteri kadar eş olamadığını" söylediği, ortak tanıdıklara aralarının soğuduğunu bir daha düzelmeyeceğini söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, erkeğin ailesini ilgilendiren bir takım davalardan dolayı avukat ücreti ve mahkeme masrafları nedeniyle maddî olarak zor dönemden geçtiği, ortak çocuğun üniversite giderlerinin olduğu, ortak çocuklarının taraf olduğu dosya nedeniyle kadının psikolojisinin bozulduğu, erkeğin kadının akrabasının düğününe geç katılması nedeniyle tavır aldığı hakaret ettiği, yatağını ayırdığı, sonrasında kadının evi terk ettiği, tarafları barıştırmak için yakınların araya girmesi üzerine kadının maddî talep karşılığında barışma teklifinde bulunduğu, erkeğin ayrılık sürecinde maddî desteğine devam ettiği, kadının erkeğin maaşının yetersiz olduğuna ilişkin beyanda bulunduğunu iddia ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosya kapsamı ve tanık beyanları incelendiğinde, davacının iddia ettiği vakaları ispat edemediği, dinlenen tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre, tanık beyanları yoruma ve aktarıma dayalı olması, davacının kusurlu olduğuna ilişkin görgüye ve bilgiye dayalı delil bulunmadığına kanaat edinildiği gerekçesi ile; davanın reddine, 15.10.2021 tarihli duruşmada davacı kadın yararına 200,00 TL tedbir nafakasının, ortak çocuk yararına 500,00 TL tedbir nafakasının dava açılış tarihinden itibaren her ay geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, davacının ziynet talebi tefrik edildiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu, ortak çocuk Arda'nın velâyet hususunda değerlendirilme yapılmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının kusurlu olduğunu, bu durumu ispatladığı halde davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin eksik inceleme ile kurulduğu, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı, 169 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.