Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7536 E. 2024/5822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurlu davranışlarının sabit olması, davacı kadının ise kusurlu sayılabilecek davranışlarının davalı erkek tarafından affedilmiş olması ve boşanmaya hükmedilmesi için gerekli yasal şartların oluşması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/461 E., 2023/962 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Beykoz 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/764 E., 2020/843 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını,sadakatsiz davranışları olduğunu, aşağıladığını, her gece dışarıda yaşam sürdüğünü, ilgisiz olduğunu, cinsel ilişkiden kaçındığını, saygısız ve duyarsız davranışlar gösterdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk için 3.000,00 TL, müvekkili için 5.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 750.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata, kadına ve çocuğa ait tüm eşyaların iade edilmesine, kadına düğünde takılmış olan tüm ziynet eşyaları ve ortak çocuğa doğumunda takılmış olan tüm takıların davalının kasasından alınarak, kadına iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen hususlar gerçeği yansıtmadığını, davacının yıllardır Ramazan ayında evi terk etmeyi sonra da geri dönmeyi alışkanlık haline getirdiğini, evde yemek dahi yapdığını, erkeğin ailesi ile doğru dürüst iletişim dahi kurmadığını, kıskanç olduğunu, kanepede yatmak zorunda bıraktığını, davacının tüm altınlarını götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eve geç saatlerde geldiği, eşi ile aynı odada uyumaktan kaçındığı, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığını, başka bir kadınla mesajlaştığı ve bu kişinin müstehcen fotoğraflarını davalı erkeğe gönderdiği, davalının maddî durumunun iyi olmasına rağmen davacı eşini ekonomik olarak zor durumda bıraktığı, davacı kadının misafirleri geldiğinde odasından çıkmayarak misafirlerin gitmesine sebebiyet verdiği, evliliğin devamında davacı kadın ve ortak çocuk için korunmaya değer bir yarar kalmadığı ve boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu 24.10.2016 doğumlu ...'nun velâyetinin davacı anneye verilmesine; velâyeti davacı anneye verilen ortak çocukla davalı baba arasında; Her ayın 2. ve 4.haftası Cumartesi saat 10.00'dan Pazar saat 17.00'ye kadar, her yıl yarı yıl tatilinde, tatilin ilk Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan 2.Cumartesi günü sabah saat 10.00'a kadar, tek yıllarda okulların sonbahardaki bahar tatilinde, çift yıllarda okulların ilkbahardaki bahar tatillerinde tatilin ilk cumartesi 10.00'dan ikinci cumartesi 10.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1.günü sabah saat 10.00'dan 31.günü sabah saat 10.00'a kadar, tek yıllarda Ramazan Bayramının 2.günü saat 14.00'ten 3.günü saat 17.00'ye kadar, çift yıllarda Kurban Bayramının 2.günü saat 14.00'ten 4.günü saat 17.00'ye kadar anne yanından alınarak süre bitiminde velâyet görevini taşıyan anne yanına bırakılmak ve masrafları baba tarafından karşılanmak üzere kişisel ilişki tesisine Mahkemenin 09.12.2019 tarihli ara kararı ile ortak çocuk ve davacı kadın yararına belirlenen 1.400,00'er TL'den aylık toplam 2.800,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine; 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine;davacı kadının ziynet eşyası ve ortak çocuğa doğumunda takılan altınlara ilişkin talepleri yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esas üzerinden devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat miktarlarının az olması yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili, kusur, tazminat takdiri ve miktarı, tüm nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe eve geç saatlerde geldiği, eşi ile aynı odada uyumaktan kaçındığı, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, başka bir kadınla mesajlaştığı ve bu kişinin müstehcen fotoğraflarını davalı kocaya gönderdiği, erkeğin eyleminin sadakatsizlik boyutunda olduğunu, davalının maddî durumunun iyi olmasına rağmen davacı eşini ekonomik olarak zor durumda bıraktığı, davacı kadının misafirleri geldiğinde odasından çıkmayarak misafirlerin gitmesine sebebiyet verdiği, vakıalarının kusur olarak yüklendiği, erkeğe yüklenen misafirlerin gitmesine sebebiyet verdiği, vakıasına kadının dilekçelerinde açıkça dayanmaması nedeni ile erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe eşi ile aynı odada uyumaktan kaçındığı, vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de tarafların ayrı odalarda yattığı sabit olmakla birlikte kimden kaynaklandığının ispatlanamamış olması nedeni ile erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen diğer vakıaların sabit olduğu, kadının erkeğe yönelik diğer iddialarını ispat edemediği, kadının da ev işi ve yemek yapmadığı ve kıskanç olduğu vakıaları sabit ise de davalı erkeğin duruşmada eşini sevdiğini, eşiyle arasındaki bütün sorunların nedeninin eşinin babası olduğunu, eşinin tekrar eve dönmesini istediğini şeklindeki beyanı, kadından kaynaklanan kusurları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların yaşanan geçimsizliğinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, geçimsizliğe yol açan olaylarda davalının yine de tam kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında tazminat miktarının az olduğu, yoksulluk nafakası miktarlarının da az olduğu, ortak çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen iştirak miktarının az olduğu gerekçesi ile tarafların vakıaya; davacı kadının nafakalara ve tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın için 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın ve boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, ortak çocuk lehine kararının kesinleşme tarihinden tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası takdiri ile erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların

usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.