Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7557 E. 2024/5378 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/523 E., 2023/831 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/678 E., 2020/640 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine , kadının ziynet alacağı isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyize konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı- karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, kötü muamelede bulunduğunu, ağır hakaretler ettiğini, küçük düşürdüğünü, küçümsediğini, ailesiyle ilgilenmediğini, sürekli telefonla oynadığını, ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, tartışma ortamı yarattığını ve kadının üzerine yürüdüğünü, sinkaflı küfürler ettiğini, kadının üzerine yürüyerek evden gitmesini söyleyerek tehdit ettiğini, ailesine haber verdiğini, ortak haneden ayrıldığı zamandan bugüne kadar geçen zaman boyunca davalının ne eşe ne de ortak çocuğa maddî olarak katkısı olmadığını, kadına takılan takılara el konulduğunu ve kadına geri verilmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynet eşyalarının aynen iadesine veya değerinin tespit edilerek müvekkile verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dosyasında dava dilekçesinde özetle; kadının eşini ve çocuğunu ihmal ettiğini, sürekli televizyon izlediğini ve geç saatlere kadar uyuduğunu, çocuğunun bakımı ile ilgilenmediğini, son olayda küfür ettiğini, evi terk ettiğini iddia ederek, , evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına karşı başkalarının yanında küçük düşürücü söylemlerine devam ettiği, en son 2018 Ramazan ayında normal bir iftarın arkasından çocuğun hırçınlık yapması nedeni ile sinirlenip kadına karşı hakaret içerikli sözler söyleyerek evden kovduğu, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmedikleri, birleşen dava dilekçesi ekinde davalı/davacı tarafça sunulan mesajlaşmalardan tarafların bu ayrılıktan sonra birbirlerine küçük düşürücü mesajlar gönderdikleri, kadının mesajlarının da erkeğe ve erkeğin annesine karşı hakaret içerikli olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin velâyet, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı taleplerinin kısmen kabulü ile 2 adet 22 ayar ve 20'şer gram ağırlığında üçlü burma bilezik bedeli 8.728,80-TL, 5 adet 22 ayar 10'ar gram ağırlığında altın bilezik bedeli 10.911,00-TL, 2 adet 14 ayar 7'şer gram altın bilezik karşılığı 1.951,18-TL ve 8 adet çeyrek altın karşılığı 3.117,60-TL olmak üzere toplam 24.708,58-TL'nin 1.000,00-TL'si dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 23.708,58-TL'si ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacakları, kadın ve çocuk yararına nafakanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 182 nci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı- davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı- davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.