Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7569 E. 2024/5787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanmaya, nafakaya ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/901 E., 2023/837 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/23 E., 2020/171 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; ilk eşinin ölümünden sonra 5, 12 ve 15 yaşındaki çocuklarının bakıma muhtaç kaldıklarını, davalı-karşı davacı ile tanışma ve nişan döneminde çocuklar ile kadının aralarının iyi olduğunu, ancak daha sonra küçük oğluna komşuların yanında tokat atması ile sorunların beraberinde geldiğini, küçük oğluna şiddet uyguladığını, tuvalete kilitlediğini, bir keresinde kızının kurtardığını öğrendiğini, ilk evliliğinden olan oğlunun da tatil zamanlarında yanlarına geldiğini, çocuklar arasında sürtüşmeler yaşandığını ama bu durumu doğal karşıladığını, sonrasında kadının kendi çocuğunu kayırdığını fark ettiğini, sürekli küçük çocuğa şiddet ve cezalandırma uyguladığını, erkeğe "sen erkek misin" gibi kırıcı sözler sarf ettiğini, çocuklarının önünde küçük düşürdüğünü, sürekli çocuklara şiddet uygulamaya devam ettiğini, eline bıçak alarak tehdit etmeye anlamsız saldırgan tavırlar sergilemeye başladığını ve evi terk ederek baba evine gittiğini, çocuklarının ve kendisinin can güvenliği kalmaması nedeniyle tedbir kararı aldırdığını, kadın ile fiilen birlikte olmadıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, cevaba cevap dilekçesinde erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin erkeğin en küçük ve ilgiye muhtaç çocuğu olan ... ile her zaman anne şefkati ile ilgilendiğini, çocuğun müvekkiline başlarda anne dediğini, sonra ablalarının baskıları ile abla demeye başladığını, müvekkilinin tüm çabaları iyi bir eş ve anne olmak için elinden geleni yapmasına rağmen diğer çocuklar ... ve ...'un bir büyüğe gösterilmesi gereken saygıyı hiç bir zaman müvekkiline göstermediklerini, iki kız kardeşin müvekkilini evden gönderebilmek için her türlü yalan ve iftirayı attıklarını, bütün çocukların müvekkiline karşı cehpe aldıklarını, yaptığı yemekleri dahi yemediklerini, ...' un bir gece dışarı çıkmak istemesi ve müvekkilinin uygun olmayacağını söylemesine rağmen dinlemeyerek çıktığını, bu durumu müvekkilinin erkeğe anlattığını, müvekkiline yapılan ağır hakaretler sonucunda müvekkilininde karşılık vermek zorunda kaldığını, erkeğin annen hastaymış diyerek müvekkilini baba evine bıraktığını ve bir daha da gelip almadığını, müvekkilinin hiç bir kişisel eşyasını alamadığını, gerçeğe aykırı beyanlarla müvekkili aleyhine evden uzaklaştırma kararı alındığını, dava dilekçesinde anlatılan olayların tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin son zamanlarda çocukları ile birlikte müvekkilini dışladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, eşinin önceki evliliğinden olan küçük oğlu ...'a kötü davrandığı, dövdüğü, cezalandırmak amacıyla karanlık banyoya kilitlediği, çocuğun maruz kaldığı şiddet sebebiyle psikolojisinin bozulduğu, erkeğin de annesinin rahatsızlığını bahane ederek kadını annesinin evine bıraktığı, arayıp sormadığı, geri almaya gitmediği, evden uzaklaştırma kararı alarak eve sokmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının karşı davasında boşanma talebi olmadığı sadece altın alacağına ilişkin olduğu gerekçesiyle ayrılarak ayrı esasa kaydedilmesine, eşit kusurlu olduklarından kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle evlilik süresi de göz önünde bulundurularak 5 yıl ile sınırlı olmak kaydıyla aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davada boşanma hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının sınırlandırılması, nafakaların miktarı, kadının tazminat taleplerinin reddi, vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının eşinin çocuğuna kötü davrandığı, erkeğin de kadını ailesinin evine bıraktığı vakıalarının sabit olduğu, kadına yüklenen diğer vakıalardan sonra tarafların bir araya geldikleri ve erkeğe yüklenen uzaklaştırma kararının yasal hak olduğu, taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, taraflara izafe edilecek başkaca kusurun bulunmadığı, tarafların vakıaya yönelik istinaflarının kısmen kabulüne, tarafların yine eşit kusurlu olmaları nedeniyle tarafların kusura yönelik istinaflarının reddine, kadının karşı davada boşanma talep ettiği halde olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup tarafların eşit kusurlu olduğu, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği ancak erkeğin boşanma davasının kabulü kesinleştiğinden kadının davası konusuz kaldığından kadının karşı boşanma davasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadının boşanma davası konusuz kalmakla boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, erkeğin cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde belirttiği maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin doğru olmadığına, erkeğin tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının maddî tazminat talebi altın alacağına ilişkin olmakla dosyadan tefrik edildiği halde, maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğuna, kadının maddî tazminat talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 3 üncü bendindeki "maddi" kelimesinin çıkarılmasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen nafakalar, erkek lehine maddîve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.