"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1113 E., 2023/1042 K.
KARAR : Başvurunun usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/910 E., 2023/446 K.
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar ......,...ve... yararına boşanma sırasında takdir edilen aylık 250,00'şer TL iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 1.500,00'er TL'ye çıkarılmasına, belirlenen yeni nafaka tutarlarına yıllık ÜFE oranında artırım uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; sosyal hizmetlerden aldığı yardımla mevcut nafakayı ödemeye çalıştığını, düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklar ......,...ve... yararına ayrı ayrı takdir edilen 250,00'şer TL iştirak nafakasının, 1.250,00'şer TL artırımı ile, ayrı ayrı aylık 1.500,00'er TL'ye çıkarılmasına, söz konusu nafakaya her yıl TÜİK'in öngördüğü ÜFE oranında artış yapılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun deliller toplanıp yargılama yapılmadan karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kararın kesin nitelik taşımadığını, tüm çocuklar için toplam olarak hesaplanması gerektiğini, mahkemece tanıkların dinlenmediğini, tarafların boşanmalarının üzerinden kısa bir zaman geçmesine rağmen nafakalara 5 kat artırım uygulanmasının isabetsiz olduğunu, işsiz olduğunu, nafakaları ödeme gücünün olmadığını ileri sürerek kararın aleyhine hükmedilen nafakalar ve miktarları ile kararın kesin nitelikte verilmesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince her bir çocuk için artırılan iştirak nafakası miktarının 1.250,00 TL olduğu, bu sayının 12 ile çarpılması suretiyle elde edilen miktarın (15.000,00 TL) istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalının kesin nitelikte olan bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulden reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrar ederek kararın aleyhine hükmedilen nafakalar ve miktarları ile kararın kesin nitelikte verilmesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan iştirak nafakası artırımı davasında istinaf kesinlik sınırının her bir çocuk için hükmedilen nafaka üzerinden mi yoksa tüm çocuklar için hükmedilen toplam nafaka bedeli üzerinden mi hesaplanacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Somut olayda davacı kadın, üç ortak çocuk yönünden, her bir çocuk yararına boşanma ilamı ile hükmedilmiş olan 250,00'şer TL iştirak nafakasının 1.250,00'şer TL artırılması suretiyle her bir çocuk yararına 1.500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek her bir çocuk yararına hükmedilen 250,00 TL iştirak nafakasının 1.500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince her bir çocuk için artırılmasına karar verilen iştirak nafakası miktarının 1.250,00 TL olduğu, bu miktarın 12 ile çarpılması suretiyle elde edilen miktarın (15.000,00 TL) istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı ve kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun usulden reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 110 uncu maddesine göre; davacı, aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bu halde davaların yığılması söz konusu olup, mahkemece, birbirinden bağımsız birden fazla asli taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm tesisi zorunludur. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kesinlik sınırı, bir çocuk yararına artırılmasına karar verilen 1.250,00 TL'nin bir yıllık tutarı üzerinden belirlenmiş ise de; davacı kadın tarafından üç çocuk yönünden de iştirak nafakasının artırılması davası açıldığı, kadının bu davaları ayrı ayrı açması mümkün olmakla birlikte tercihini "davaların yığılması" olarak nitelendirilen 6100 Sayılı Kanun'un 110 uncu maddesi hükmünden yana kullandığı ve dava açılırkenki peşin harcı üç çocuk yönünden artırılmasını talep ettiği toplam miktar üzerinden yatırdığı anlaşılmaktadır. O halde, istinaf kesinlik sınırının üç çocuk yönünden artırılmasına karar verilen toplam miktar olan 3.750,00 TL'nin bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanarak kararın istinaf incelemesine tabi tutulması gerekirken, yazılı şekilde davalının istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin usulden reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi usulden ret kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının "iştirak nafakalarının miktarına" yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.