Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7590 E. 2024/4005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu davacı tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin ispatlanamaması sebebiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından evlilik birliğinin ispatına yarayacak resmi bir belgenin sunulmaması ve Göç İdaresi kayıtlarının tek başına evlilik tescili yerine geçmediği gözetilerek, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2902 E., 2023/1069 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/396 E., 2022/289 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın, hukukî yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflara ait Kilis İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nce düzenlenmiş kişisel bilgi formlarının incelenmesinde, davacı ve davalının Kilis İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nün 6347251 Aile numarasında kayıtlı oldukları, refakatçi bilgilerinde iki çocuk bilgisinin bulunduğu, kayıtların beyana dayalı olarak tutulduğu, tarafların boşanmalarına karar verilebilmesi için öncelikle evli olmaları gerektiği, Göç İdaresi kayıtlarına nüfus kaydı anlam ve mahiyetinin yüklenemeyeceği, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Uluslararası Koruma Dairesi Başkanlığı'nın 29/11/2017 tarih ve 2017/10 sayılı genelgesinin "B-Kimlik Tespiti İşlemleri" başlıklı kısmının dördüncü maddesine istinaden, Göç İdaresi kayıtlarının beyana dayalı olarak tutulabildiği, tarafların Göç İdaresi kayıtlarında birbirleriyle evli olduklarına dair kayıt mevcut ise de, bu kayıtların beyana dayalı olarak düzenlendiği, tarafların yabancılar kütüğüne kayıtlı olmadıkları, davacı tarafça evliliği ispata yarar resmî evlilik belgesi ibraz edilmediği, Göç İdaresi kayıtlarının nüfus kaydı gibi kabul edilerek tarafların evli kabul edilmelerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na uygun olmayacağının anlaşıldığı gerekçesi ile, hukukî yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın usulden reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı ile evli olduğunu ispatlayamadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın usulden reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı uyruklu davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında tarafların evli olduklarının ispatlanıp ispatlanmadığı, hukuki yarara ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığı, davanın esası yönünden yargılama yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.