"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/345 E., 2023/1162 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/204 E., 2022/642 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine, kadının birleştirilen davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava ile birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; kadının, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli kavga ve huzursuzluk çıkardığını, bu nedenlerle evi terk etmek zorunda kaldığını, çocuklarını etkilediğini, kendisini eve almadığını, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine bırakılmasına, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, evi terk ettiğini ve başka bir kadınla birlikte yaşadığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik birliği sorumluluklarını ve babalık görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ve çocukları ile ilgilenmediğini ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2019 tarih ve 2018/187 Esas, 2019/537
Karar sayılı kararı ile; erkeğin, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalara ilişkin hiçbir somut delil sunmadığı, tanık bildirmediği, ileri sürdüğü vakıları ve kadının kusurunu ispat edemediği, dosya kapsamına göre erkeğin, başka bir kadın ile gayri resmi olarak yaşadığı, kadın ve çocukları ile ilgilenmediği, onları arayıp sormadığı, maddî ve manevî olarak ihtiyaçlarını karşılamadığının anlaşıldığı, taraflar arasında ortak hayatın temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı erkek tarafından hüküm tamamı yönünden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı kadın tarafından 06.04.2017 tarihli dilekçe ile dava dilekçesine cevap verildiği, cevap dilekçesinin erkeğe tebliğ edilmediği, dilekçeler aşamasının tamamlanmadığı, dilekçeler teatisi aşamasının usulüne uygun şekilde tamamlanmamış olmasının savunma hakkının kısıtlanmasına yol açtığı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, başka bir kadınla beraber yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunmak suretiyle kadına cinsel şiddet uyguladığı, erkeğin boşanma sebebi olarak ileri sürdüğü vakıaları ise kanıtlayamadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin asıl davasının reddine, kadının birleştirilen davasının kabulü ile
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Oktay, Ramazan ve Kerem'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak üzere ayrı ayrı aylık 500,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık 500,00 TL takdir edilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak üzere karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın reddi, birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları, yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ilişkin kararın doğru olduğu, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları dikkate alınarak takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ve iştirak nafakası ve tedbir ve yoksulluk nafakası miktarların makul olduğu, ayrıca her iki davada da erkek aleyhine hüküm kurulduğundan asıl ve birleştirilen davada erkek aleyhine hükmedilen yargılama gideri ile vekâlet ücretinin doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın reddi, birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve birleştirilen davanın ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.