Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7619 E. 2023/4887 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kesinleşmiş boşanma hükmüne rağmen tedbir nafakasına hükmedilmesi ve kesinleşen hususlarda yeniden hüküm kurulması nedeniyle kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra tedbir nafakasına hükmedilmesinin 4721 sayılı Kanun'un 169. maddesine aykırı olması ve kesinleşen hususlarda yeniden hüküm kurulması doğru olmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1149 E., 2023/387 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın çok olduğu, nafaka yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile taraflarına boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle birliğin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.05.2021 tarih ve 2020/317 Esas, 2021/394 Karar sayılı kararıyla; davacı karşı davalı kadının 9 ay herkese hamileyim şeklinde yalan söylediği, sonrasında kürtajla çocuk alındı diyerek erkeğin evlat acısı yaşar şekilde üzülmesine sebep olduğu, evini temiz tutmadığı gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın karar kesinleştiğinde ortadan kaldırılmasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davalı karşı davacı erkek yararına ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/1810 Esas, 2022/1377 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminatlar ve hükmedilen nafaka miktarı yönünden temyiz edilmiştir.

2.Dairenin 02.11.2022 tarih ve 2022/6749 Esas, 2022/8807 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının çok olduğu, İlk Derece Mahkemesince kararın gerekçesinde davalı-davacı kadın lehine 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında A-1 bendinde “davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, bu nafakanın kararın kesinleşeceği tarihe kadar devamına, karar kesinleştikten sonra ortadan kaldırılmasına” denilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek asıl davanın reddine, iş bu celse tarihinden itibaren başlamak üzere aylık tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla 500,00TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, bu nafakanın kararının kesinleşeceği tarihe kadar devamına, karar kesinleştikten sonra da ortadan kaldırılmasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, erkek yararına 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece kadının davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, nafakanın günün ekonomik koşullarına göre yetersiz olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin de doğru olmadığı, erkek yararına fahiş miktarda manevî tazminata hükmedildiği, taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda da hata yapıldığı belirtilerek, reddedilen davası, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin reddedilen yoksulluk nafakası talebi, tedbir nafakasının miktarı, manevî tazminat ve vekâlet ücreti yönünden Mahkeme kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, tedbir nafakasının, erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hükme karşı davacı karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı karşı kadın vekilinin temyiz başvurusu üzerine verilen hüküm Dairemizin 02.11.2022 tarihli 2022/6749 esas, 2022/8807 karar sayılı ilamı ile davacı karşı davalı erkek yararına hüküm altına alınan manevî tazminatın miktarı ile kadın yararına hüküm altına alınan tedbir nafakası yönünden bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir. Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen kadın ve erkeğin boşanma talepleri, davacı karşı davalı kadının reddedilen tazminat talepleri, erkeğin reddedilen maddî tazminat talebi ile vekâlet ücreti, yargılama harç ve bozma öncesi yargılama giderleri yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır.

3. Yukarıda 2 numaralı bentte belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hüküm Dairemizin 02.11.2022 tarihli 2022/6749 esas, 2022/8807 karar sayılı ilamı ile münhasıran davacı karşı davalı erkek yararına hüküm altına alınan manevî tazminatın miktarı ile kadın yararına hüküm altına alınan tedbir nafakası yönünden bozulmuştur. Bu şekilde erkeğin davasında verilen boşanma hükmü Dairemizin onama ilamı ile kesinleşmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca tedbir nafakası ancak boşanma ve ayrılık davasının devamı süresince hüküm altına alınabilir. Bu husus gözetilmeden boşanma kararının kesinleştiği tarihten sonrayı da kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde "iş bu celse tarihinden itibaren başlamak üzere aylık tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla 500,00TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine" şeklinde tedbir nafakası hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması ve tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakasın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.