Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7624 E. 2023/6035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü, kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararına uygun hüküm verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/47 E., 2023/413 K.

...

...

...

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının davalı davacı erkeğin reddedilen zina sebebine dayalı boşanma davası yönünden ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre her üç dava ve fer'îler yönünden yeniden hüküm kurulması gerekeceğinden diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ağır ithamlarda bulunulduğunu, müvekkilini aşağıladığını, gereksiz kıskançlıklarda bulunduğunu, hakaret ve küfür ettiğini, baskı uyguladığını, müvekkilinden boşanacağını, genç kadınlarla evleneceğini, müvekkilden zevk almadığını söylediğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının yalan söylediğini, çocukların üstüne yemin ettiğini, müvekkiline cinsel olarak soğuk davrandığını, sonrasında ...isimli bir kişi ile 3 yıldır zina yaptığının ortaya çıktığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetini müvekkiline verilmesini, ortak çocuk ... için aylık 1.000,00 TL, ... için 750,00 TL, ... için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, müvekkili yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 2017/584 Esas, 2020/823 Karar sayılı kararıyla; davalı davacı erkeğin eşine 'salak,aptal,sen sus' diyerek hakarette bulunduğu, evin kilidini değiştirdiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davacı davalı kadının ise başka bir erkekle birlikte olarak güven sarsıcı davranışlar sergileyerek sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu haliyle boşanmaya neden olaylarda kadının ağır, erkeğin hafif kusurlu olduğu, erkeğin zina sebebine dayalı olarak açmış olduğu davanın ise ispat edilemediği gerekçesi ile erkeğin zina sebebine dayalı davasının reddine, asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ...,...'in velâyetinin anneye verilmesine, ... için aylık 300,00 TL, ... için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 7.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'in velâyet düzenlemesi, iştirak nafakalarının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, reddedilen zina sebebine dayalı davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli, 2021/492 Esas, 2022/1256 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve aleyhe hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, nafakaların miktarı ve ...’in velâyeti yönünden; davalı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, zina sebebine dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 15.11.2022 tarihli 2022/7092 Esas, 2022/9285 Karar sayılı ilamı ile; dosya kapsamında davacı davalı kadının dava dışı üçüncü erkek şahıs ile mesajları bulunduğu, kadının adli soruşturma dosyasındaki ifadesinde, dava dışı üçüncü kişi ile mesajlaştığını ve bu kişinin kız arkadaşının da mesajları eşine gönderdiğini belirterek kişiler hakkında şikayetçi olduğu, “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan yapılan soruşturma sonunda kadın ile üçüncü erkek şahıs arasındaki mesajlaşmaların rızaen gerçekleştirildiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, tanık ifadeleri ve adli soruşturma evrakına göre, dosya kapsamındaki mesajların kadın ile dava dışı üçüncü erkek şahıs arasında yapıldığı ve mesaj kayıtlarının erkeğe üçüncü kişinin kız arkadaşı tarafından gönderildiğinin sabit olduğu, mesaj içeriklerinde “En yakın zamanda tekrar tadına bakmak dileğiyle canım” ve “Sen sıkıntı yaşama diye sana yakın apart bulduk yine yaranamıyorum” şeklinde yazışmalar bulunduğu, zinanın varlığının erkek tarafından dosyaya sunulan mesajların içeriği, adli soruşturma evrakı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sübut bulduğu, erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre her üç dava ve fer'îler yönünden yeniden hüküm kurulması gerekeceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin eşine 'salak,aptal,sen sus' diyerek hakarette bulunduğu, evin kilidini değiştirdiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının dosya kapsamında dava dışı üçüncü erkek şahıs ile mesajları bulunduğu, mesaj içeriklerinde “En yakın zamanda tekrar tadına bakmak dileğiyle canım” ve “Sen sıkıntı yaşama diye sana yakın apart bulduk yine yaranamıyorum” şeklinde yazışmaların bulunduğu, zinanın varlığı erkek tarafından dosyaya sunulan mesajların içeriği, adli soruşturma evrakı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sübut bulduğu, bu haliyle boşanmaya neden olaylarda, kadının ağır, erkeğin hafif kusurlu olduğu, ortak çocuklar 2005 doğumlu ... ve 2016 doğumlu ...'in yaşamına annenin yanında devam ediyor olması, annenin velâyet sorumluluğunu ihlal ettiğine dair olgunun olmayışı nazara alınarak velâyetlerinin anneye verildiği, ağır kusurlu kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddedildiği, erkek yararına kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanmakla en azından eşinin desteğinden yoksun kalacağı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı nazara alınarak maddî ve manevî tazminata hükmediliği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk ... ergin olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ... için aylık 300,00 TL tedbir aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, ... için aylık 250,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 7.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünde İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların boşanma davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tarafların talep ettiği maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, erkek yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenler yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...