Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7646 E. 2023/5355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uygun kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/999 E., 2023/1177 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, talebin kısmen kabulü ile kadın yararına artırılarak yoksulluk nafakası ve maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, cinsel birliktelik kuramadığını, tedaviden kaçındığını, epilepsi hastalığı olduğunu kadından gizlediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, duygusal şiddet uyguladığını, iddia ederek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 30.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 15.000.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, cinsel birlikteliğe engel rahatsızlığı olmadığını, iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğu ve bilerek davacı kadın ile cinsel birliktelik kurmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 12.500,00 TL tedbir nafakası ve 15.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanmakla kadının, erkeğin maddî desteğini yitireceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere kadın yararına 350.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğunu belirterek bu yönlerden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin kısmen hatalı olduğu, erkeğe yüklenen eşinin ailesi ile görüşmesine engel olduğu vakıasına dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında kadın tarafından dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak dinlenen tanık beyanları uyarınca erkeğin geç saatlere kadar çalışıp eşine yeterince vakit ayırmadığı ve davacı kadın ile İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere cinsel birliktelik kurmadığı, yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu belirtilerek kadın yararına aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, taraf vekillerinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf itirazlarının kısmen kabulüne, gerekçenin vakıalar yönünden açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davalı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kısmen kabulü ile taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemiz 22.02.2023 tarihli ilamı ile davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi istinaf edilmediği halde, erkeğin kusuruna ilaveten eve geç saatlerde geldiği, eşi ile ilgilenmediği vakıasının kusur olarak yüklendiği ancak davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi istinaf edilmediği için erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceği, kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de tamamen kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın miktarı tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne ve günün ekonomik koşullarına göre az olduğundan davacının yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine aylık 25.000,00 TL yoksulluk nafakası ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte 450.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle kadının İsviçre'de kaldığını, İsviçre'deki alım gücü ve enflasyon, davalının ekonomik ile sosyal yaşantısı düşünüldüğünde belirlenen nafaka miktarının yeterli gelmediğini, kadının evlenmeden önce dahi 6000 İsviçre Frankı maaş aldığını, davalının maddî gücüne oranla belirlenen yoksulluk nafakasının oldukça düşük kaldığını, yaşı, bir daha evlenme olasılığı, kaybettiği kariyer dengesi, bundan sonraki kaybettiği sosyal güvence hakları göz önüne alındığında miktarların düşük kaldığını belirterek; yoksulluk nafakası ve maddî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının boşanma davası öncesinde evi terk edip İsviçre'ye yerleştiğini, aynı zamanda, İsviçre vatandaşı olduğunu ve oradan maaş aldığını, İsviçre'deki sosyal ve ekonomik durumunun tüm taleplere rağmen araştırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, erkeğe isviçre'de kendi adına bir konut aldırarak ve bu evin tüm bedelini borçlarını ödeterek oradaki refahını da temin ettiğini, boşanma davası sürerken, kadının bu evi bilgisi dışında sattığını, kadının İsviçre'de ikamet etmekte ve orada güzellik merkezi işletmekte olduğunu, resmiyette değil haricen bu işi yürüttüğünü, aynı zamanda işsizlik maaşı aldığını, düzenli geliri ve adına kayıtlı taşınmazların bulunduğunu, kız kardeşi ile bir güzellik merkezi işlettiğini, erkeğin orta ölçekli bir şirketin ortağı olduğunu belirterek eksik inceleme, yoksulluk nafakası, maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddenin birinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.