"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/675 E., 2023/383 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/843 E., 2020/327 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; 2016 yılında kadının elinde duran telefondan tesadüfen ... isimli kişiden mesajlar geldiğini gördüğünü, tarafların arasında tartışma çıktığını, kadının bu kişi ile görüşebilmek için eski hattını dahi kullandığını, bu kişi ile sürekli mesajlaştığını, mesajlaşmanın sıklığının sadakatsizliği gösterdiğini, kadının ilişkisi olduğu ...'in erkeğin iş yerine gelerek tehdit ve hakaretler edip erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin burnunun ucunu ısırarak kopardığını, bu nedenle erkeğin ameliyat geçirdiğini, şikayet üzerine bu kişinin tutuklandığını, kadının nezarette de ...'i ziyarete gittiğini, karşı dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin alkol sorunu olduğunu, kadının iş yerindeki dolabını 17.10.2016 tarihinde kırarak çantasının içinde bulunan cep telefonu, ses kayıt cihazı ve parasını aldığını, olayların bu aşamaya gelmesinin nedeninin erkeğin ... ile yaşadığı olaydan tehdit ve kasten yaralama suçlarından ceza alabilme ihtimali olduğunu, kadının kollarının çürük içinde kaldığını, erkeğin ... ile yargılandığı ceza davasında lehine sonuç çıkarmak için aldatıldığını ileri sürdüğünü, erkeğin kadını aylarca aldattığını, çocuğun nafakasını başka insanlarla birlikte olmak için yediğini, kadının hakaretlere uğradığını, eve gelmediğini, ortak çocukla ilgilenmediğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını evin ihtiyaçlarını karşıladığını, sürekli olarak kadını toplum içinde rezil ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal edici davranışlarının olduğu, yine güven sarsıcı davranışlarının da olduğu, erkeğin ise güven sarsıcı davranışlarının olduğu, alkol bağımlılığı probleminin olduğu, yine erkeğin kadına karşı hakaret ettiği, evliliğin bu hale gelmesinde her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davaların kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tarafların madde ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın reddedilen tazminatlar ile boşanma hükmü yönünden onanmasını talep ettiklerini, erkeğin kadın tarafından aldatıldığının sabit olduğunu, bu nedenle tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının tanıklarının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, velâyetin babaya verilmesi gerekiğini, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, velâyet, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi gerektiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadını defalarca kez aldattığını, bu durumun telefon dökümleri ile sabit olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin ortak çocuk ile ilgilenmediğini, karşı davanın kabulü gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de güven sarsıcı davranışlarda bulunan kadın az, güven sarsıcı davranışlarda bulunan, alkol bağımlılığı problemi olan, eşine hakaret eden, şiddet uygulayan erkek ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur tespiti ve reddedilen tazminatlara ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kararın erkek lehine bozulması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.