Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7654 E. 2024/3608 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacı eşin rızası olmadan aile konutu üzerine ipotek tesis edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, aile konutu şerhi konulmadan önce ipotek tesis etmiş olsa dahi, basiretli bir tacir gibi davranmayarak eşin rızasının varlığını yeterince araştırmadığı ve imza işlemlerini gerekli özenle gerçekleştirmediği, bu nedenle iyiniyetli sayılamayacağı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca eşin rızası olmadan aile konutu üzerindeki ipoteğin geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/943 E., 2023/331 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/282 E., 2019/790 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'un evli olduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı ...'un eşinin muvafakatini almadan aile konutunu diğer davalı ... Bankasına ipotek ettirdiğini bu nedenle aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek konulurken taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi olduklarını, eşin rızasının alındığını, ipotek hakkının da ... ve ...'e devredildiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalılar ... ve ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerine ipotek şerhi konulduktan sonra aile konutu şerhi konulduğunu, önceki ipotek alacaklısı bankanın iyi niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu, Grafoloji İhtisas Dairesi raporu ve tüm dosya kapsamından davacının rızası olmadan aile konutu üzerine davalı bankaca ipotek konulduğu, davalı bankanın da taşınmazın aile konutu olduğunu ve diğer eşin rızası alınmadan ipotek konulamayacağını bildiği ve bu nedenle de davacı eşin yazılı muvafakatini aldığı, ancak basiretli bir tacir gibi yazılı muvafakati banka yetkilisinin huzurunda almadığı, gıyabında tanzim edilen muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğunu kabul ederek işlem yaptığı, bu nedenle iyiniyetli sayılamayacağı, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi açık hükmüne göre diğer eşin açık muvafakati olmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, İstanbul İli ... Cad. No: 21/16 ... adresinde kain; İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mah. 795 ada, 35 parselde kayıtlı, B Blok, Kat 1, No 6'daki bağımsız bölüm daire vasfındaki taşınmaz üzerine, 24.06.2015 tarih ve 7108 yevmiye numarası tesis edilen ipoteğin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili ile diğer davalılar Yalçın ve Bedrettin vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde ;davanın kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının ipotek işlemine muvafakat ettiğine ilişkin sunulmuş olan belgeye itiraz üzerine İlk Derece Mahkemesince; ATK'dan imza incelemesi yaptırılmış; Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtiasa Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 02.07.2019 tarihli raporu ile muvafakatnamedeki imza ve yazıların davacı Kornelia Güngör'e ait olmadığı belirlendiği, davalı banka tarafından rıza gösteren muvafakatname istenilmiş olmakla taşınmazın aile konutu sıfatını taşıdığını bildiği anlaşıldığı, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davalı bankanın gerekli özeni göstererek kimlik tespitiyle birlikte imzasını işlem sırasında alması gerektiği, bu durumda iyi niyetin varlığından söz edilemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu, malik olmayan eşin rızası alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüz olduğu, temeli sakat olan işleme dayalı olarak yapılan ikincil işlemler de temeli sakat olmakla hükümsüz olduğu, bu nedenle davalı banka tarafından yapılan temlik işlemi de sakatlıkla malul olup hükümsüz olmakla husumet itirazı da yerinde olmadığı gerekçesi ile davalıların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaza konulan ipotek işlemine davacı eşin rızası olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.