Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7661 E. 2023/5182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektirecek yasal bir sebep bulunmadığı, mevcut ilişkinin çocuğun huzurunu tehlikeye sokmadığı ve babanın çocuğa karşı ilgisizliğine dair yeterli delil sunulamadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/344 E., 2023/1119 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/784 E., 2021/820 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davalının ortak çocuğa karşı ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, davalının kişisel ilişki günlerinde çocuğu gelip görmediğini ve arayıp sormadığını, takdir edilen iştirak nafakalarını ödemediğini, çocuğu sürekli ihmal ettiğini, belirterek davalı ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tedbiren engellenmesine ve yurt dışı çıkış yasağı konulmasına, davalı ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına, Mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuk ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkiye sürekli müdahale ettiğini ve çocuğu göstermediğini, tüm bu yaşananlardan ortak çocuğun olumsuz yönde etkilendiğini, davacının velâyet görevine aykırı davrandığını, davacının asıl amacının müvekkili ile ortak çocuk arasındaki bağı koparmak olduğunu belirterek açılan davanın haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaları neticesinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğu, ortak çocuğun halen ve fiilen anne yanında kaldığının, bakım, gözetim ve ihtiyaçlarının anne tarafından karşılandığının tespit edildiği, adli destek görevlisi tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda, çocuğun ihmal veya istismara maruz kalmadığı, babasıyla görüşmeleri nedeniyle değil yeterince yakın ilişki kuramamasından dolayı olumsuz duygular hissettiği izleniminin edinildiği, çocukla gerçekleştirilen görüşmede çocuğun babasıyla iletişiminin sonlandırılmasını gerektiren bir duruma rastlanmadığı, bilakis babayla daha yakın bir ilişki kurma ihtiyacı tespit edildiğinden kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun zararına olacağı, çocuğun babayla düzenli görüşmelerinin sürdürülmesinin uygun olacağı yönünde kanaat oluştuğunun belirtildiği, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı itibari ile de davacının, çocuğun huzurunun bozulduğunu ya da bozulması tehdidi altında olduğunu kendi beyanları dışında ciddi, inandırıcı delillerle ispatlayamadığı, Mahkeme kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin velâyet hakkının kullanılmasına engel olacak sıklıkta olmadığı, kişisel ilişkinin kaldırılması şartları oluşmadığı gibi sınırlandırılması şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının kızı ile ilgilenmediği, kızını unuttuğu, Mahkemece çocuğun beyanını dikkate almadan uzman görüşü doğrultusunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleri ile davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 324 üncü maddesine göre kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebileceği veya kendilerinden alınabileceği, dosya kapsamında toplanan deliller, tanık beyanları, uzman raporları dikkate alındığında, davalı babaya tanınan kişisel ilişki hakkının kaldırılmasını ya da azaltılmasını gerektiren yasal bir sebep bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı babanın ortak çocuk ile görüşmeyi tercih etmediğini, bu durumun küçük Aryana'nın iç dünyasında çok büyük travmalara yol açtığını davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması davasında, davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.