"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1664 E., 2023/993 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/135 E., 2021/464 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının 2015 yılında ortak evi terk ettiğini, tarafların dört yılı aşkın süredir ayrı yaşadıklarını, Konya 3. Aile Mahkemesinin 2019/1210 değişik iş sayılı dosyasından davalıya eve dönmesi için ihtar gönderilmesine rağmen davalının eve geri dönmediğini beyanla, tarafların terk sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına 17.03.2020 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş, vekilinin davaya cevap süresinden sonra 21.12.2020 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde; eve dönmesi için gönderilen yol parasının yetersiz olduğunu, bağımsız konut bulunmadığını, davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin ayrı yaşamakta haklı olduğunu beyanla davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, terk ihtarının davalıya 24.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, terke dayalı boşanma davasının ise 26.02.2020 tarihinde açıldığı, usulüne uygun terk ihtarına muhatap olan ve ortak konuta dönmeyen davalının ortak konuta dönmemekte haklı bir sebebinin bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, toplanan delillerle, cevap dilekçesi sunmayan davalının ortak konuta dönmemekte haklılığı konusunda süresi içerisinde sunduğu bir delilinin bulunmadığı, ispat yükünün gereğini yerine getirmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı lehine 300,00 TL tebdir nafakasına, davalının yoksulluk nafakası talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, müvekkilinin ayrı yaşamakta haklı olduğunu, delillerinin toplanmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının dört, beş yıl önce evi terk ederek gittiği, Konya 3. Aile Mahkemesinin 2019/1210 Değişik iş esas sayılı dosyasında verilen eve dön ihtarının 24.12.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, eldeki davanın 26.02.2020 tarihinde açıldığı, davalı yol masrafının az olduğunu beyan etmiş ise de, bugün itibarıyla Ilgın-Konya ücretinin kişi başı 80,00 TL olduğuna göre ihtar tarihinde gönderilen ulaşım ücretinin yeterli olduğu gibi davalının davaya süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresi geçtikten sonra sunulan cevap dilekçesinde belirtilen delillerin toplanmamasının doğru dolduğu, süresinde verilmeyen cevap dilekçesindeki vakıaların dikkate alınamayacağı, davalının terk ihtarına rağmen eve dönmediği anlaşıldığından davanın kabulünün doğru olduğu, davalının yoksulluk nafakası talebi olmaması karşısında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, müvekkilinin ayrı yaşamakta haklı olduğunu, delillerinin toplanmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalı lehine yoksulluk nafakası hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından terk sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalı kadının ön inceleme duruşmasından sonra sunduğu delillerinin değerlendirilmesi gerekip gerekmediği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 164 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 126 ncı, 127 nci, 128 inci ve 141 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.