Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7677 E. 2024/5889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat miktarı ile nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/650 E., 2023/902 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/638 E., 2023/13 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eviyle hiçbir zaman ilgilenmediğini, müvekkili davalı tarafından bir eş muamelesi görmediğini, davalının 25 sene önce çocuklarını alarak ortak konutu terk ettiğini, 25 yıldır tarafların bir araya gelmediğini, davalının İstanbul'da ikamet ettiğini, müvekkilinin ortak haneye dönmesi için çok uğraştığını, karşı tarafın müvekkiline onu sevmediğini, onunla yaşamak istemediğini, evliliğin bittiğini, boşanmak istediğini söylediğini, sonrasında müvekkili aleyhine nafaka davası açtığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihi itibarıyle işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı ... için takdir edilen 600,00 TL iştirak nafakasının, ortak çocuk ... için takdir edilen 600,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatti olması halinde tarafların ekonomik durumları göz önüne alınarak nafaka miktarlarının 300,00'er TL olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını ve beyanlarını kabul etmediklerini, davacının müvekkili ile evli olduğu halde ... adlı bir şahısla imam nikahı altında birlikte yaşadıklarını, bu kişiden 3 çocuk sahibi olduğunu, müvekkilinden ..., ..., ..., ... ve ... adında beş çocuğu olduğunu, 1990 yılında ailesini terk ederek ... adlı kadın ile yaşamaya başladığını, davalı müvekkilinin 30 yıl boyunda biri yüzde yüz engelli olmak üzere 5 çocuğuna hem annelik hem de babalık yaptığını, müvekkilinin sürekli şiddet gördüğünü davanın reddi gerektiiğini 2.000,00 TL tedbir nafakası ve dava sonunda boşanma kararı verilmesi halinde 4.000,00 TL yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini, ortak çocuk yüzde yüz engelli ... için dava açılış tarihi itibariyle 2.000,00 TL yardım nafakasının dava sonunda boşanma kararı verilmesi halinde 4.000,00 TL yardım nafakasına dönüştürülmesini, davalı müvekkili lehine, davacının tam kusurlu olması, evlilik birliği süresince davalı müvekkilne yaşattığı, elem, keder, üzüntü, psikolojik şiddet göz önünde bulundurularak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların yaklaşık otuz yıldır ayrı yaşadıkları, davacının bir arada oldukları dönemde davalıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı, bu nedenle tarafların ayrı yaşamaya başladığı, bu otuz yıllık süre zarfında hiç bir araya gelmedikleri, davalının ise başka biriyle gayrı resmi olarak birlikte yaşadığı, bu kadından da çocukları olduğu, çocuklardan 1982 doğumlu ...'ın akli maluliyet nedeniyle engelli olduğu, davacının daha önce Maçka Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/62 Esas, 2009/185 Karar sayılı kararı ile boşanma davası açtığı, bu davanın davacının feragat etmesi nedeniyle reddedildiği,erkeğin tam kusurlu olduğu,davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, davalı lehine hükmedilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleşmesinden itibaren davalı kadın için hükmedilen aylık 750,00 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 20.000,00 TL maddî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 30.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ... için kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 700,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin nafakaya ilişkin kararının kaldırılarak müvekkili ve ortak çocuk lehine 4.000,00.-'er TL nafakaya hükmedilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak öncelikli olarak davanın reddine karar verilmesini istediklerini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde müvekkili lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının somut durumun nitelikleri ile örtüşmemeleri ve hakkaniyete uygun olmamaları nedeni ile kaldırılarak müvekkili lehine yeniden karar verilmesi belirterek kararın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk derece mahkemesince davacı kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, tarafların evli kaldıkları sürenin 40 yıla yakın olması dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı az olduğundan 100.000,00 TL maddî tazminat ile 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin nafakaya ilişkin kararının kaldırılarak müvekkili ve ortak çocuk lehine 4.000,00.-'er TL nafakaya hükmedilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak öncelikli olarak davanın reddine karar verilmesini istediklerini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde müvekkili lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının somut durumun nitelikleri ile örtüşmemeleri ve hakkaniyete uygun olmamaları nedeni ile kaldırılarak müvekkili lehine yeniden karar verilmesi belirterek kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin kusurlu olduğunu, maddî ve manevî tazminat ve nafakaların kaldırılması gerektiğini bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının kusur belirlemesi,maddî ve manevî tazminat ile nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davası koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.