Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7684 E. 2024/6121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılması, kadına yüklenen kusur iddialarının ispatlanamaması ve hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/963 E., 2023/871 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bulancak 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/119 E., 2023/73 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtiler eksikler giderilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesine göre davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, asıl davada verilen boşanma kararının kesinleştiğini ve birleşen davanın açılmasının haksız olduğunu ve davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise fer'îleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, kadını ortak konuttan kovduğunu, kadının ailesi ile olan görüşmelerine müdahale ettiğini iddia ederek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte olunması durumunda ise kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, taraflar arasındaki boşanma davasının henüz kesinleşmemesine rağmen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, kadını ortak konuttan kovduğunu, kadının ailesi ile olan görüşmelerine müdahale ettiğini iddia ederek kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli 2021/167 Esas 2021/884 Karar sayılı kararıyla; kadının, annesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, taraflar arasında kadının maddî talepleri sebebiyle sürekli tartışma olduğu, erkeğe kırıcı söylemlerde bulunduğu, evlenmeden önce erkeğin çalışma şartlarını bilmesine rağmen evlendikten sonra erkeğin çalışma saatlerinden şikayetçi olduğu, erkeğin ise kadın hakkında "... 'o domuz gibidir, ölse bir kaşık su vermem..." şeklinde sözler söylediği, bu husunun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olması nedeniyle kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2022 tarih ve 2022/365 Esas 2022/337 Karar sayılı kararıyla; erkek tarafından açılan boşanma davasında verilen boşanma hükmü henüz kesinleşmeden kadın tarafından boşanma davası açıldığı ve halen derdest olduğu, iki dava arasında bağlantı bulunduğu ve birlikte görülmelerinde hukuki yarar olduğu, kadın tarafından açılan davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtiler eksikler giderilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesine göre davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararıyla; kadının, annesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, taraflar arasında kadının maddî talepleri sebebiyle sürekli tartışma olduğu, erkeğe kırıcı söylemlerde bulunduğu, evlenmeden önce erkeğin çalışma şartlarını bilmesine rağmen evlendikten sonra erkeğin çalışma saatlerinden şikayetçi olduğu, ortak konutu terk ettiği, erkeğin ise hakaret ettiği, kötü söz söylediği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakası, 800,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının çok az olduğu, kadının tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusur durumu dikkate alındığında erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının oluştuğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının isabetli olduğu ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî tazminat ve 35.000,00 TL manevî tazminat, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olmadığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ve yoksulluk nafakası miktarının arttırılmasının hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına, erkeğe kırıcı söylemlerde bulunduğu, evlenmeden önce erkeğin çalışma şartlarını bilmesine rağmen evlendikten sonra erkeğin çalışma saatlerinden şikayetçi olduğu, ortak konutu terk ettiği vakıaları kusur olarak yüklenmişse de kadına yüklenen bu vakıaların ispatlanamadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.