"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/352 E., 2023/728 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, talebin kısmen kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2022 tarihli kararı ile erkeğin sık sık erkeğin sıklıkla alkol tükettiği, hayvan bakımı ile ilgilendiği ve bu nedenle kadınla yeterince ilgilenmediği eve geç saatlerde geldiği, kadına hakaret ettiği, evine maddî anlamda yeterince destek olmadığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşalmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan ...yarına aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Kıvanç yarına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yarına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. ... erkek vekili; her iki boşanma davası ve boşanmanın ferileri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; tazminat ve iştirak nafakalarının miktarı ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafaka talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli kararı ile erkeğe yüklenen kusurların yanında kadının evden ayrılarak annesinde kalmaya başladığı, çocukların da erkekle birlikte kaldığı, çocukların gündüzleri kadının annesi tarafından bakılması nedeniyle sürekli erkeği uyararak ve mesaj göndererek annesinin çocuklara bakmak zorunda olmadığını belirttiği, kadının çocuklara kendisi bakmadığı gibi annesinin bakmasını da erkeğe baskı olarak uyguladığı, bakıcı da tutmadığı, kadının ayrılık döneminde çocuklarla yeterince ilgilenmediği belirtilerek belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin kendi davasının reddine ve kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat, velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, kadının tüm, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı hüküm erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ile velâyet yönünden; kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemiz 28.12.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle;. kadının ekonomik sosyal durumunun erkekten daha iyi olduğunu, erkek tarafından konut kredisinin ödenmeye devam ettiğini, tazminatlara yüksek oranda artış yapılarak bedel belirlendiğini, tarafların sosyal ekonomik durumuna göre hükmedilen tazminatların miktar olarak çok yüksek olduğunu, kadının boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen bir menfaatinin zararı uğramadığını, tazminatların haksız şekilde zenginleşmeye neden olacağını belirterek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığı az olduğunu, karşı tarafın kuş satışı yaptığını, çocuklar için ödenen nafaka miktarının da son derece düşük olduğunu, tarafların ekonomik durumlarının birbirlerine yakın olmadığını, karşı tarafın ek gelirlerinin olduğunu, kadının ise evlilik birliği içinde çekilen kredi borçlarını ödediğini, oturduğu ev için kullanım bedeli ödediğini belirterek iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.