"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/601 E., 2023/336 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/24 E., 2019/764 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların evlendikten sonra erkeğin ailesi ile aynı apartmanda oturduklarını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin tepkisiz kaldığını, bağımsız konut oluşmadığını, erkeğin ailesinin etkisinde kaldığını, kadına maddî ve manevî destek olmadığını, erkeğin çalışmadığını, gündüzleri yattığını, gece de bilgisayar başında olduğunu, bayramlarda kadını ailesinin yanına götürmediğini, bir çok defa fiziksel şiddet uyguladığını, en son 17.12.2016 tarihinde kadının üzerine yürüdüğünü, öldürmekle tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, bıçağı boğazına dayadığını, polislerin geldiğini, darp raporu alarak erkekten şikayetçi olduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 162 nci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının aile apartmanında yaşamayı kabul ederek evlendiğini, kadının sürekli huzursuzluk çıkardığını, gereksiz harcamalarda bulunduğunu, yemek hazırlamadığını, en son 17.12.2016 tarihli tartışmada kadının eve geç gelmesi nedeniyle kadının babasını arayarak durumu buldurduğunu, kadının bu nedenle tartışma çıkardığını, bağırmaya başlayınca ağzını kapatmak zorunda kaldığını, kadının merdivene gidip bağırması üzerine içeriye sokmaya çalıştığını, bu olay nedeniyle erkek ve kardeşinden şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldığını, sonra da evdeki eşyaları götürdüğünü, evlilik süresince kadının erkeğin ailesine asık suratlı davrandığını belirterek davanın reddine, fer'î taleplerin reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde 25.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını darp etmesi, tehdit ve hakaret etmesi, ailesinin evliliğe müdahalesine engel olmaması, düzenli ve sürekli bir işinin olmaması, kadının çalışmasına izin vermemesi, "sen ne anlarsın" diyerek aşağılaması; kadının da erkeği kast ederek ona oyun hazırladığını söylemesi, geç saatlerde dışarı çıkması, sürekli şikayette bulunarak huzursuzluk çıkarması, kardeşlerinin evliliğe müdahalelerine engel olmaması ve etkisinde kalması, erkeğe hakaret etmesi nedeniyle her iki tarafın eşit kusurlu olduğu, kadının yasal ve inandırıcı delil sunmaması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fiziksel şiddet uygulayan, tehdit ve hakaret eden, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalan, kadının çalışmasına izin vermeyen, düzenli çalışmayan ve "sen ne anlarsın" diyerek aşağılayan erkeğin ağır, evlilik birliği içinde sürekli şikayet ederek huzursuzluk yaratan, ailesinin müdahalesine sessiz kalan kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiği, tarafların gelirleri birbirine denk olduğundan kadının yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla bu nedenle yoksulluk nafakasının reddi gerektiği, ortak kusur nedeniyle yoksulluk nafakası reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle kadının istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının gelirinin bulunması nedeniyle yoksulluk nafakasının reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kadın yararına maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.