"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/466 E., 2023/925 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/314 E., 2022/872 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine, erkeğin açtığı karşı dava ile kadının zina hukuki sebebine dayalı birleşen davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının birleşen davası ile asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.08.2000 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, erkeğin evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evlilikleri süresince sadece dört sene babasına ait şirkette sigortalı çalıştığını, davalının müvekkilini aldattığını, müvekkilinin, davalının Kızılcahamam ilçesine çocukları ile tatile gittiğini ancak tesadüfen orada karşılaşmış gibi evlilik dışı ilişki yaşadığı Funda ile birlikte tatil yaptığını öğrendiğini, davalının müvekkilini sürekli aşağıladığını, güzel bulmadığını söylediğini, sürekli olarak "sen ne biçim insansın, bücür, maymun gibisin" gibi ifadeler kullandığını, erkeğin psikolojik sorunlarının olduğunu, çabuk sinirlendiğini, öfke kontrolü sorunu yaşadığını, sinirlendiğinde gözünün hiçbir şey görmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve diğer davalı ..., aleyhine 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini; Ankara 14. Aile Mahkemesi'nin 15.03.2019 tarih, 2019/212 Esas, 2019/223 Karar sayılı dosyasına verdiği birleşen dava dilekçesinde; birleştirme kararı verilerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 5.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve 250.000,00 TL maddî, 3.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının iddialarının doğru olmadığını, dava dilekçesinde adı geçen ....'nin müvekkilinin diş hekimi olan arkadaşının diş estetik merkezinde tanıştığı ve arkadaş olduğu bir bayan olduğunu, Kızılcahamam'da tesadüfen karşılaştıklarını, davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisinde edinilen ve müvekkilinden habersiz kaçırılan taşınır/taşınmazların üstünü kapatmak için söz konusu davayı açtığını, davacı-karşı davalının evliliğin ilk gününden itibaren müvekkilini küçük gördüğünü, her ortamda benim babamın malı, bana babamdan kaldı, sen kimsin dediğini, başına buyruk yaşadığını, müvekkilinden habersiz sürekli mal kaçırdığını, yaşanan son olayda müvekkilinin eşyalarının bir kısmının toplanıp, çalışanları ile gece vakti gönderildiğini, sonrasında müvekkilinin işyerinden kovulduğunu, şuan arkadaşının yanında kaldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2019 tarih ve 2017/678 Esas 2019/916 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166/1 nci maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadınıngeliri bulunduğundan tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve duruşmada verilen tedbir nafakası mükerrer tahsil edilmemek kaydı ile velâyeti anneye verilen çocuklar için ayrı ayrı aylık 750'şer TL'nin karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak erkekten alınarak kadına verilmesine, 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili birleşen davanın reddi, tazminatlar,nafakalar yönünden, erkek vekili ise kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, maddi-manevi tazminat ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2022 tarih, 2020/823 Esas ve 2022/706 Karar sayılı kararı ile; kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerinin toplanmamasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına, birleşen davada gösterilen delilleri toplanarak bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin ... isimli kadınla birlikte yaşadığı, bu kadına imam nikahı kıydığı, halen Osmaniye ilinde yaşıyor olmasına rağmen 2021 yılında kardeşi aracılığıyla bu kadına para gönderdiği, davalı-davacının zina eyleminin tek bir eylemden ibaret olmadığı, zinanın devam ettiği, hak düşürücü sürenin dolmadığı, karşı davanın ispat edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; kadının 161 inci maddesine dayalı birleşen davası ile 166/1 inci maddesine dayalı asıl davasının kabulü ile boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 750.00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuk ... için bağlanan aylık 750.00 TL tedbir nafakasının reşit olduğu 19.04.2020 tarihine kadar erkekten alınarak kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl ve birleşen zinaya dayalı boşanma davasının kabulü, davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakası, karşı davalarının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, karşı davanın reddi kararında, inceleme tarihi itibar ile ergin olduğu anlaşılan ... lehine hükmedilen nafakanın ergin olduğu tarih itibari ile kendiliğinden sona erdiği, boşanma davasının açıldığı günden ergin oldukları tarihe kadar ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakaların miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen davanın kabulü, karşı davanın reddi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.