Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7757 E. 2024/1656 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuk adına anne tarafından açılan babalık davasında, davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığı ve hak düşürücü süre aşılıp aşılmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Babalık davasının çocuk adına anne tarafından velayeten açılması ve Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya elverişli olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/899 E., 2023/321 K.

DAVA TARİHİ : 26.08.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/164 E., 2020/350 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; davalının evlenme vaadi nedeniyle uzun süredir birlikte yaşadıklarını, bu birliktelikten küçük ...'ün dünyaya geldiğini, ancak davalının nüfusa kayıt yapmayı kabul etmediğini iddia ederek babalığın hükmen tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 02.01.2018 tarihli ve 2016/637 Esas, 2017/724 Karar sayılı kararı ile (davanın kabulüne, babalığın tespitine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı mirasçıları vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.11.2019 tarihli ve 2018/984 Esas, 2019/1881 Karar sayılı ilamı ile davanın Hazine ve Cumhuriyet Savcılığına ihbar edilmesi ve davanın mirasçılara yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın tümüyle kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, küçüğün babası olduğunun Adli Tıp Kurumunca anılan rapor ile tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, müteveffa ...'nın, ...'ün babası olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı mirasçıları vekili, davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. O halde davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir.

Davacı anne, ortak çocuk ile Davalı birlikte Adli Tıp kurumuna sevkedilerek babalığa ilişkin DNA testinin yapılması istenmiş, Taraflardan alınan materyallerle DNA testinin yapıldığı ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Biyoloji İhtisas Dairesi' nin 09-03-2017 tarih 91778600-101.02-17-18896/798 sayılı raporu ile çocuk ...’ün biyolojik babasının davalı müteveffa ... olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Mahkemece babalığın tespiti ile yetinilmesi gerekirken tescil kararı verilmesi doğru değilse de bu yönde istinaf olmadığından yanılgıya işaret etmekle yetinmek gerekmiştir..." gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı mirasçıları vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, davanın ana tarafından açıldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, çocuk adına anne tarafından açılan babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, annenin çocuk adına velâyeten babalık davası açıp açamayacağı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle babalık davasının çocuk adına anne tarafından velâyeten açıldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı mirasçıları vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.